Amazon'da Satış Yaparak Para Kazanma
Amazon'da satış yaparak para kazanma, günümüz e-ticaret dünyasında girişimciler için hem heyecan verici hem de kazançlı bir fırsat haline geldi. 🌟 Milyonlarca müşteriye erişim sunan Amazon, dünyanın en büyük çevrimiçi pazaryerlerinden biri olarak küçük işletmelerden bireysel girişimcilere kadar herkese açık bir platform sağlıyor. Bu platformda doğru stratejilerle hareket eden satıcılar, ek gelir elde etmekten tam zamanlı bir işe dönüştürülebilecek ölçeklenebilir bir iş kurma şansına sahip oluyor. Bu makalede, Amazon’da başarılı bir şekilde satış yaparak para kazanmanın yollarını detaylıca ele alacak; FBA hizmetinden ürün araştırmasına, reklamcılıktan hesap yönetimine kadar bilmeniz gereken tüm ana başlıkları inceleyeceğiz.
Her bölümde Amazon ekosisteminin farklı bir yönünü öğrenirken, pratik ipuçları ve güncel bilgiler de bulacaksınız. Odak anahtar kelimemiz olan "Amazon'da satış yaparak para kazanma" ifadesini içeriğin hem girişinde hem de sonuç kısmında doğal şekilde vurgulayacağız. Ayrıca tüm alt başlıklarda, konuya uygun olarak bu kavramı akılda tutarak ilerleyeceğiz. Kısa ve öz paragraflarla, samimi ama bilgi dolu bir üslupla, aradığınız cevapları net biçimde sunmayı hedefliyoruz. Hazırsanız, Amazon maceranızda size yol gösterecek kapsamlı rehberimize başlayalım. 🚀
Amazon'da Satış Yapmak
Amazon’da satış yapmak, en temel anlamıyla Amazon’un sunduğu pazaryeri üzerinden ürünlerinizi listeleyerek müşterilere ulaştırmanız demektir. Amazon, dünya çapında devasa bir müşteri tabanına sahip olduğu için, burada satış yapmak işletmenize büyük bir görünürlük kazandırır. Amazon’un ABD e-ticaret pazarındaki payının yaklaşık %38 olduğunu düşünürsek, platformun sağladığı potansiyel müşteri trafiğinin ne denli büyük olduğunu anlayabiliriz. Bu nedenle Amazon, ek gelir arayan girişimciler veya tam zamanlı bir online işletme kurmak isteyenler için cazip bir seçenektir.
Amazon’da satış yaparak para kazanmanın en büyük avantajlarından biri, altyapı ve güven unsurlarının Amazon tarafından sağlanmasıdır. Amazon, ödeme işlemleri, site trafiği ve müşteri güveni gibi konularda zaten oturmuş bir sisteme sahip olduğu için, siz ürün ve operasyonlarınıza odaklanabilirsiniz. Müşteriler de Amazon üzerinden alışveriş yaparken genellikle daha yüksek bir güven duyarlar çünkü Amazon’un müşteri hizmetleri ve iade politikaları güçlüdür. Bunun sonucunda satış dönüşüm oranları pek çok bağımsız e-ticaret sitesine göre daha yüksek olabilir.
Elbette Amazon’da satış yapmanın rekabetçi bir yönü de var. Platform üzerinde milyonlarca ürün listeleniyor ve birçok kategoride yoğun rekabet söz konusu. Bu nedenle, başarılı olmak için bazı temel stratejileri uygulamak gerekiyor. İlk olarak, doğru niş (niş) veya ürün kategorisini seçmek önemlidir. Kimi satıcılar tek bir ürüne veya dar bir nişe odaklanıp burada marka oluşturarak başarıya ulaşırken, kimileri çeşitli ürünler satarak portföyünü geniş tutmayı tercih eder. Tek bir ürünle başlamak, dikkatinizi toplamanıza ve ilk aşamada operasyonu daha kolay yönetmenize yardımcı olabilir. Amazon’un kendi resmi blogunda da vurgulandığı gibi, tek ürünle başlamak stok yönetimi, talep analizi ve fiyatlama konusunda öğrenme eğrinizi daha yönetilebilir kılabilir. Özellikle yeni başlıyorsanız, az sayıda ürünle deneyim kazanıp sonra ölçek büyütmek mantıklı bir yaklaşımdır.
Amazon’da satış serüvenine adım atarken önemli bir karar da satıcı hesabı türünüzdür. Amazon, Bireysel ve Profesyonel olmak üzere iki tür satıcı planı sunar. Bireysel plan aylık abonelik ücreti olmadan satış başına küçük bir ücret keserken, Profesyonel plan aylık sabit bir ücret karşılığında sınırsız ürün listelemenize ve gelişmiş araçlara erişiminize olanak tanır. Eğer ayda 40’tan fazla ürün satmayı hedefliyorsanız, Profesyonel plan daha avantajlı olacaktır. Bu noktada altını çizmek gerekir ki Amazon’da satış yapmak sadece bir hesap açmakla sınırlı değil; ürünlerin rekabetçi fiyatlandırılması, ürün açıklamalarının optimize edilmesi, görsellerin kaliteli olması ve müşteri sorularının hızlı yanıtlanması gibi pek çok detaya da özen göstermek gerekiyor. Tüm bu unsurlar, Amazon’daki ürün sayfalarınızın performansını ve sonuç olarak satışlarınızı etkiler.
Sonuç olarak, Amazon’da satış yapmak geniş bir kitleye ulaşmak ve çevrimiçi para kazanma hedefinize ulaşmak için mükemmel bir yoldur. Bu platformda başarılı olmanın sırrı, Amazon’un kurallarını ve algoritmasını iyi anlamaktan ve müşteri odaklı düşünmekten geçer. Şimdi, Amazon’da satış yolculuğunuzda karşınıza çıkacak belirli kavramları ve stratejileri tek tek incelemeye geçelim.
Amazon FBA Nedir?
Amazon FBA (Fulfillment by Amazon), Türkçesiyle Amazon tarafından karşılama hizmeti, Amazon’un satıcılara sunduğu en popüler ve güçlü programlardan biridir. Peki Amazon FBA nedir? Amazon FBA, sipariş karşılama sürecini Amazon’un üstlendiği bir hizmet programıdır. Basitçe açıklamak gerekirse, bu program sayesinde ürünlerinizi Amazon’un depo ağına (lojistik merkezlerine) gönderirsiniz ve müşteriden sipariş geldiğinde ürünlerin paketlenmesi, kargolanması, müşteriye hızlı teslimatı, hatta iade ve müşteri hizmetleri işlemleri Amazon tarafından gerçekleştirilir. Bu da satıcı olarak size büyük bir operasyonel rahatlık sağlar.
FBA’nin en çekici yanlarından biri, ürünlerinizin Prime etiketine sahip olmasıdır. Amazon FBA’ye ürün verdiğinizde, bu ürünler otomatik olarak Prime programına dahil olur ve Prime üyelerine iki günde (hatta bazı bölgelerde bir günde) ücretsiz kargo avantajıyla sunulur. Prime üyeleri, Amazon’un en sadık ve çok harcama yapan müşteri segmentidir; dünya genelinde 200 milyondan fazla Prime üyesi olduğu ve bu üyelerin yılda ortalama 1000$’ın üzerinde harcama yaptığı bilinmektedir. Bu nedenle FBA, ürünlerinizi Prime kitleye ulaştırarak satış potansiyelinizi ciddi oranda artırır. Ayrıca Prime rozetine sahip ürünlerin, Buy Box (satın alma kutusu) kazanma şansı da yüksektir çünkü Amazon hızlı gönderiyi ve müşteri memnuniyetini önceliklendirir.
Amazon FBA’nin avantajları bunlarla sınırlı değil. Depolama ve lojistik yönetimi Amazon tarafından yapıldığı için kendi depo alanınızı işletmek zorunda kalmaz, kargo anlaşmalarıyla uğraşmazsınız. Amazon’un lojistik ağı o kadar geniş ve etkilidir ki, Amazon’un hesaplamalarına göre FBA ile gönderim yapmak, diğer kargo seçeneklerine göre birim başına %70’e kadar daha az maliyetli olabiliyor. Bu ölçek ekonomisi sayesinde, küçük bir işletme bile Amazon’un uygun kargo ücretlerinden ve hızlı teslimat altyapısından yararlanabilir. Dahası, iade işlemlerinin müşteri hizmeti kısmını da Amazon üstlenir; müşteri bir ürünü iade etmek istediğinde süreci Amazon yönetir ve bu da satıcı olarak sizin iş yükünüzü azaltır.
Tabii FBA’nin bazı maliyetleri de vardır. Amazon, FBA hizmeti için depolama ve işlem ücretleri alır. Ürünlerinizin boyutuna, ağırlığına ve depoda kaldığı süreye göre değişen FBA ücretlerini hesaba katmak çok önemlidir. Bu nedenle, FBA kullanmadan önce ürünlerinizin kârlılık hesabını yaparken Amazon’un Ücret Hesaplama aracını kullanabilirsiniz. Amazon’un sağladığı çevrimiçi gelir hesaplayıcısı ile bir ürünün satış fiyatı üzerinden FBA ile göndermenin maliyetlerini önceden hesaplayabilir, FBA ile kendi gönderiminizi (FBM) kıyaslayabilirsiniz. Böylece fiyatlandırmanızı doğru belirleyerek kâr marjınızı koruyabilirsiniz.
Özetlemek gerekirse, Amazon FBA “depola ve unut” tarzında, lojistik yükünüzü Amazon’a devrettiğiniz muhteşem bir hizmettir. Pek çok yeni başlayan ve deneyimli satıcı, işini ölçeklemek için FBA’den yararlanır. Nitekim yapılan araştırmalara göre Amazon’da satıcıların %86-94 gibi büyük bir çoğunluğu en azından bir kısmı için FBA’yi kullanmaktadır, bu da FBA’nin ne kadar yaygınlaştığını gösteriyor. Siz de operasyonel iş yükünü azaltmak, Prime ayrıcalığından faydalanmak ve müşteri memnuniyetini artırmak istiyorsanız FBA’yi ciddi olarak düşünmelisiniz.
Amazon Dropshipping

Amazon dropshipping, son yıllarda adını sıkça duyduğumuz bir e-ticaret modeli olarak öne çıkıyor. Dropshipping modeli, bir ürünü stoklamadan satışa sunma ve sipariş geldiğinde ürünü tedarikçiden doğrudan müşteriye göndertme esasına dayanır. Yani klasik perakende modelinin aksine, satıcı olarak siz ürünü fiziksel olarak elinize almadan satış yapabilirsiniz. Amazon üzerinde dropshipping yapmak da mümkündür ancak Amazon’un bu konuda belirlediği katı kurallara uymak şartıyla.
Öncelikle Amazon’un dropshipping politikasına değinelim: Amazon, dropshipping yapmaya izin verir ancak sizi satıcı kayıtlarında “ürünün satıcısı” olarak göstermenizi şart koşar. Yani üçüncü taraf bir tedarikçiden ürün gönderseniz bile, fatura ve paket üzerinde sizin adınız veya işletme bilginiz olmalıdır; müşteri gözünde satıcı sizsiniz. Amazon, başka bir perakendeciden gelen faturayla ürün göndermenizi kesinlikle yasaklar. Örneğin, Walmart’tan aldığınız bir ürünü, faturasını değiştirmeden Amazon müşterisine gönderirseniz bu Amazon’un kurallarına aykırıdır ve hesabınızın kapanmasına yol açabilir. Kısaca dropshipping yaparken “satıcı kaydı” siz olmalı ve sorumluluğu üstlenmelisiniz.
Dropshipping modelinin cazibesi, düşük sermaye gereksinimi ve düşük genel gider ile işe başlayabilmektir. Stok tutmadığınız için başlangıç maliyetleri düşüktür; ürün depolama, paketleme, kargolama gibi operasyonel yükleriniz azdır. Bu da girişimcilerin gözünde dropshipping’i çekici kılıyor. Örneğin, bir ürünü listeleyip satışını yaptıktan sonra tedarikçiden temin etmek, stok riski olmadan ticaret yapma olanağı sağlar. Amazon’un kendi kaynaklarında belirtildiği gibi, dropshipping özellikle işletme sermayesi kısıtlı veya riski minimumda tutmak isteyen yeni başlayanlar için cezbedici olabilir. Hatta dropshipping sayesinde farklı ürünleri piyasada test edip, hangilerinin sattığını görmek de mümkündür (satış olmayan üründe elinizde fazla stok kalma sorunu yaşamazsınız).
Ancak dropshipping’nin belirli dezavantajları ve zorlukları da mevcut. Birincisi, kar marjları genellikle düşüktür. Çünkü herkes kolayca başlayabildiği için rekabet yüksektir ve çoğu zaman aynı ürünü birçok satıcı benzer yöntemlerle satmaya çalışır. Farklılaşmak zor olduğundan fiyat rekabeti yaşanır ve bu da kârı azaltır. İkincisi, ürün kalitesi ve tedarik süreci üzerinde kontrolünüz sınırlı olduğu için müşteri memnuniyetini sağlamak daha zor olabilir. Ürünü kendiniz görmeden listelediğinizde, tedarikçinin hatalı veya düşük kaliteli ürün göndermesi riski vardır; bu durumda müşteri memnuniyetsizliği yaşanabilir ve satıcı olarak siz sorumlu tutulursunuz. Ayrıca kargolama süresi ve takibi de bir diğer meseledir: Tedarikçi gecikmeli gönderirse müşteri deneyimi olumsuz etkilenir ancak bunu önceden tam kontrol edemezsiniz.
Amazon’da dropshipping yaparken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da stok ve sipariş yönetimidir. Tedarikçilerinizin stok durumunu anlık takip etmeniz, stokta tükenen bir ürünü satışta tutmamanız gerekir. Aksi halde müşteri sipariş verir, siz tedarik edemezsiniz ve siparişi iptal etmek zorunda kalırsınız ki bu hesap sağlığınızı ciddi şekilde olumsuz etkiler (sipariş iptal oranınız yükselir). Bu yüzden güvenilir tedarikçilerle çalışmak ve mümkünse entegre stok takip sistemleri kullanmak önemlidir.
Özetle, Amazon dropshipping modeli ile sermayesiz veya az sermaye ile işe koyulmak mümkün ve bu yöntemle Amazon'da satış yaparak para kazanma hedefinize ulaşabilirsiniz. Ancak uzun vadede markalaşma veya benzersiz bir değer önerisi sunma konusunda dropshipping sınırlı kalabilir. Amazon da dropshipping yaparken sizden çok titiz olmanızı bekler; kurallara uymayanları hızlıca platformdan uzaklaştırır. Eğer dropshipping yoluna girecekseniz, Amazon’un dropshipping politikasını ayrıntılı okuyup harfiyen uygulayın, güvenilir toptancılar bulun ve müşteri hizmetine ekstra özen gösterin. Bu sayede dropshipping iş modelinden en iyi şekilde faydalanabilirsiniz.
Amazon Satıcı Hesabı Açma
Amazon’da satış yapmaya başlamak için ilk somut adım, bir Amazon satıcı hesabı açmaktır. Bu süreç, Amazon’un Seller Central adı verilen satıcı portalı üzerinden gerçekleştirilir ve yeni başlayanlar için kritik bir adımdır. Doğru şekilde hesap açma ve gerekli bilgileri sağlama, ileride olası problemlerin önüne geçer. Peki Amazon’da satıcı hesabı nasıl açılır ve nelere dikkat etmek gerekir?
Öncelikle, hangi Amazon pazar yerinde satış yapacağınıza karar vermelisiniz. Amazon, global ölçekte birçok ülkede faaliyet gösterir; Amazon.com (ABD), Amazon.co.uk (İngiltere), Amazon.de (Almanya) gibi. Eğer Türkiye’de yaşıyorsanız ve öncelikli olarak Türkiye pazarına satış yapmayı düşünüyorsanız Amazon.com.tr üzerinde satıcı hesabı açabilirsiniz. Amazon.com.tr, 2018 yılında faaliyete geçmiş olup Türkiye’deki satıcılara kendi dillerinde ve yerel para birimiyle satış imkânı sunmaktadır. Elbette isterseniz global Amazon pazar yerlerine de (örn. ABD veya Avrupa Amazon’larına) kayıt olmanız mümkün; bu durumda dil ve operasyon konularına ayrıca hazırlıklı olmalısınız.
Amazon satıcı hesabı açarken iki tür hesap seçeneği karşınıza çıkacak: Bireysel Satıcı (Individual Seller) ve Profesyonel Satıcı (Professional Seller) planları. Bireysel satıcı planı, aylık abonelik ücreti olmayan ancak sattığınız her ürün için küçük bir listeleme ücreti (örneğin Amazon.com için ürün başına 0.99 USD) ödediğiniz bir plandır. Profesyonel satıcı planı ise aylık sabit bir abonelik ücreti karşılığında (Amazon.com’da bu ücret aylık 39.99 USD’dir; Amazon Türkiye’de de aylık sabit bir ücret TL bazında alınır) ürün başına ek ücret olmadan satış yapmanızı sağlar. Profesyonel plan, ayrıca reklam araçlarına erişim, özel kampanyalar oluşturma, kategorilerde toplu listeleme ve gelişmiş raporlamalar gibi avantajlar da sunar. Genel kural olarak eğer ayda 40’tan fazla satış yapmayı hedefliyorsanız Profesyonel plan seçmek daha ekonomiktir çünkü 40 satıştan sonra bireysel plandaki ürün başı ücret, profesyonel planın aylık sabit ücretini geçmeye başlar.
Hesap oluştururken Amazon sizden bir takım bilgiler ve belgeler ister. Bunlar arasında:
- Geçerli bir e-posta adresi (henüz Amazon müşterisi değilseniz yeni bir e-posta kullanabilirsiniz),
- Kimlik bilgileri (pasaport, kimlik kartı gibi doğrulama amaçlı),
- Banka hesabı bilgileri (Amazon, satış gelirlerinizi bu hesaba aktaracak),
- Kredi kartı bilgisi (uluslararası işlemlere açık bir kart olmalı, Amazon aylık ücretleri veya oluşabilecek diğer kesintiler için bunu talep eder),
- Telefon numarası (doğrulama için SMS alabilirsiniz),
- Ve işletme vergi bilgileri (şahıs şirketi veya tüzel firma olarak mı satış yapacağınızı belirtmeniz gerekir, vergi kimlik numarası/VKN veya kişisel vergi kimlik bilgileri istenir).
Türkiye’de satış yapacaksanız, genellikle şahıs şirketi veya sermaye şirketi sahibi olmanız önerilir çünkü fatura kesme ve vergisel yükümlülükler açısından resmi bir işletme yapısıyla ilerlemek daha sağlıklıdır. Amazon.com.tr’de bireysel olarak (şirket olmadan) da hesap açılabiliyor, ancak belirli ciro ve satış adedi üzerine çıktığınızda vergi mükellefiyeti oluşacağı için başlangıçta şirket kurup işlemlerinizi resmi hale getirmeniz uzun vadede sorun yaşamamanız açısından önemlidir.
Hesap kayıt sürecinde Amazon, verdiğiniz bilgileri doğrulamak için hesap doğrulama adımları uygular. Örneğin kimlik belgenizi ve adresinizi doğrulamak amacıyla bazı belgeler yüklemenizi ister: kimlik fotoğrafı, son 3 aya ait adınıza düzenlenmiş bir fatura/ekstre (adres kanıtı için) gibi. Bu doğrulama sürecinde tüm bilgileri eksiksiz ve doğru girdiğinizden emin olun, zira Amazon oldukça titiz bir şekilde bu belgeleri inceler. En ufak bir tutarsızlık hesabınızın onay sürecini uzatabilir veya reddine yol açabilir. “Know Your Customer” (KYC) ilkesi gereği Amazon, sahte veya hatalı hesap açılışlarını engellemek ister. Bu nedenle, resmi evraklarınızdaki isim, adres gibi bilgilerin başvurudaki bilgilerle birebir eşleşmesine dikkat edin.
Satıcı hesabınız onaylandığında artık Amazon Seller Central’a giriş yaparak satışa başlayabilirsiniz. Seller Central, satıcı panelinizdir ve ürün listeleme, sipariş yönetimi, envanter takibi, reklam kampanyaları oluşturma, ödeme raporları görme gibi tüm işlemleri buradan yaparsınız. İlk kez girdiğinizde arayüz biraz karmaşık görünebilir; Amazon bu konuda yeni satıcılar için rehberler sunuyor. Örneğin Amazon Seller University altında hesap kurulumu, ürün listeleme, FBA kullanımı gibi konularda video eğitimleri mevcut (İngilizce içerikli olsa da görsel anlatımlarla kolayca anlayabilirsiniz).
Sonuç olarak, Amazon’da satıcı hesabı açma süreci birkaç günlük bir hazırlık ve onay aşamasından sonra tamamlanır ve siz de dünyanın en büyük e-ticaret platformunda yerinizi almış olursunuz. Unutmayın, bu ilk adım sadece bir başlangıç; asıl iş şimdi başlıyor diyebiliriz. Hesabınızı açtığınıza göre sırada ürünlerinizi bulma ve listeleme aşaması var. Şimdi kârlı ürünleri nasıl belirleyeceğinize bakalım.
Amazon Ürün Bulma
Amazon’da başarılı satış yapmanın belki de en kritik noktası, doğru ürün veya ürünleri bulmaktır. Kârlı ve talep gören bir ürün seçmek, işinizin kaderini belirleyebilir. Peki Amazon’da ürün bulma süreci nasıl olmalı, nelere dikkat edilmeli?
İlk olarak, talep ve rekabet analizi yaparak başlamalısınız. Bunun için Amazon’un kendi araçlarından ve harici bazı yazılımlardan yararlanabilirsiniz. Amazon’un satıcılar için sunduğu çok değerli bir araç olan Product Opportunity Explorer (Ürün Fırsatları Kaşifi), belirli kategorilerdeki trendleri, müşterilerin arama hacimlerini ve talepte henüz tam karşılanmamış fırsatları keşfetmenize yardımcı olur. Bu araç sayesinde sezonluk yükselen ürünler, müşteri ihtiyaçları ve henüz çok rekabet oluşmamış niş ürün alanları tespit edilebilir. Örneğin belirli bir kategoride sürekli artan bir arama hacmi varsa ancak yeterince ürün yoksa, bu bir fırsat olabilir.
Bunun yanı sıra, üçüncü parti ürün araştırma yazılımları kullanmak da yaygın bir yöntemdir. Jungle Scout, Helium 10, AMZScout gibi araçlar Amazon’un veritabanını tarayarak ürünlerin satış adetlerini, tahmini ciro ve kâr marjlarını, rekabet seviyelerini gösterir. Bu araçlar anahtar kelime analizleriyle birlikte çalıştığı için, belirli bir anahtar kelimede (örneğin “silikon bebek mama kaşığı” gibi spesifik bir ürün) aylık kaç arama yapıldığını, tahminen kaç satış gerçekleştiğini ortaya koyarlar. Bu veriler ışığında “Amazon’da ne satılır?” sorusuna daha bilimsel bir yanıt bulabilirsiniz. Örneğin bir ürünün aylık satışı yüksek ama ana listelerdeki satıcı sayısı azsa, orada bir pazar boşluğu var demektir.
Ürün bulurken kâr marjınızı ve maliyetlerinizi de göz önünde bulundurmalısınız. Bir ürün çok satıyor olabilir, ancak eğer satın alma maliyeti yüksek ve Amazon ücretleri sonrası size kalan kâr çok düşükse, uğraştığınıza değmeyebilir. Bu nedenle her potansiyel ürün için detaylı bir kârlılık analizi yapın (bu konuyu ileride “Kârlılık Hesaplama” bölümünde ele alacağız). Kâr hesaplaması yaparken birim ürün maliyeti, tahmini Amazon komisyonu (%15 civarı bir referral fee genelde) ve FBA kullanacaksanız FBA ücretleri, kargo masrafları, reklam maliyetleri gibi kalemleri hesaba katmak gerekir. İdeal olarak en az %25-30 brüt kâr marjı hedefleyen ürünlere yönelmek güvenli olabilir, çünkü beklenmedik masraflar çıksa bile hala kâr edebilirsiniz.
Rekabet ve pazar doygunluğu çok önemli bir kriter. Belirli ürün kategorileri Amazon’da aşırı doymuş olabilir. Örneğin telefon kılıfları, basit mutfak gereçleri, bazı giyim ürünleri gibi alanlarda yüzlerce benzer listeleme vardır. Bu tür bir piyasaya yeni bir marka veya ürünle girmek oldukça zordur; reklam maliyetleri yüksek olur ve organik olarak öne çıkmak güçleşir. Bunun yerine, daha niş, özgün veya geliştirilebilir ürün fikirleri bulmak mantıklı. Bu noktada kendi ilgi alanlarınızı ve uzmanlıklarınızı da kullanabilirsiniz. Mesela kampçılığa meraklıysanız, kamp ekipmanları alanında hangi ürünlerin eksik olduğunu veya mevcut ürünlerde müşterilerin ne tür şikayetleri olduğunu gözlemleyerek daha iyi bir ürün tasarlayabilirsiniz.
Müşteri yorumlarını okumak da altın değerindedir. Amazon üzerinde benzer ürünlerin altında müşterilerin bıraktığı yorumlar, pazar boşluklarını ve geliştirme fırsatlarını gösterir. Örneğin, A markasının bir ürünü için herkes “keşke daha büyük boyu olsaydı” diye yazıyorsa, siz o ürünün daha büyük boyunu piyasaya sürerek talebe karşılık verebilirsiniz. Yine yorumlarda sık tekrar eden kalite sorunları, paketleme şikayetleri vb. varsa, kendi ürününüzde bu sorunları çözerek rakiplerden sıyrılabilirsiniz.
Bunların yanı sıra, trend takibi yapmak da önemli. Sosyal medyada popüler olan ürünler, TikTok/Instagram akımları, Google Trends verileri hep size fikir verebilir. Ancak sadece trende kapılıp stok yığmak riskli olabilir; sürdürülebilir talep olup olmadığına dikkat edin. Bir dönem patlayan ürünler (örneğin belirli bir oyuncak veya hobi ürünü) kısa süre sonra sönümlenebilir. İyi bir ürün, hem talebi istikrarlı olan hem de mümkünse zaman içinde büyüme potansiyeli taşıyan üründür.
Özetle, Amazon’da ürün bulma süreci araştırma, analiz ve biraz da sezgi işidir. Sabırlı olun; belki onlarca fikir arasından eleyerek gerçekten mantıklı olan bir veya birkaç ürüne karar vereceksiniz. Aceleyle karar vermektense, veri destekli karar vermek daha sağlıklıdır. Unutmayın, iyi bir ürün seçimi Amazon’da satış yaparak para kazanma yolculuğunuzun temel taşıdır. Bu temeli sağlam atarsanız, üzerine inşa edeceğiniz iş çok daha güçlü olacaktır.
Amazon'da Ne Satılır?
“Amazon’da ne satılır?” sorusu, platformda başarılı olmak isteyen herkesin aklından geçen önemli bir sorudur. Bu bölümde, Amazon’da satılabilecek ürün kategorileri ve fikirleri üzerine odaklanacağız. Aslında satabileceğiniz neredeyse her şey Amazon’da alıcısını bulabilir; ancak önemli olan neyin daha hızlı ve kârlı satılacağını saptamaktır.
Öncelikle, geniş kategori trendlerine bakalım. Dünya genelindeki Amazon pazar yerlerinde en çok satış yapılan kategoriler arasında elektronik, ev ve mutfak, giyim, güzellik & kişisel bakım, oyuncaklar ve kitaplar hep üst sıralarda gelir. Örneğin SellerApp verilerine göre Home & Kitchen (Ev ve Mutfak) kategorisi, Amazon pazar yerinde satıcıların en çok yöneldiği alan olup %32 payla ilk sırada yer alıyor. Ardından güzellik & kişisel bakım %23 gibi bir payla geliyor. Bu genel rakamlar, bu kategorilerin talep açısından ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Ancak büyük talep demek, büyük rekabet de demek olabilir; dolayısıyla bu kategorilerde yer alacaksanız daha spesifik alt nişlere yönelmeyi düşünebilirsiniz.
Amazon Türkiye özelinde düşünürsek, Türkiye’de en çok satılan ürün kategorileri arasında moda (giyim & ayakkabı), elektronik & medya, ev & yaşam, oyuncak & hobi ve kişisel bakım ürünleri sayılabilir. Türkiye e-ticaret pazarında 2019 verilerine göre moda kategorisi yaklaşık 4 milyar dolarlık bir hacimle başı çekiyor, elektronik & medya 2.3 milyar dolarla ikinci sırada, oyuncak/hobi ve mobilya/ev eşyaları da hatırı sayılır büyüklükte. Bu da Amazon Türkiye’de bu alanlarda ciddi bir alıcı kitlesi olduğunu gösterir. Örneğin, Türkiye’de Trendyol gibi yerel pazaryerlerinde de moda ve ev kategorileri popüler olduğundan, Amazon’da da bu alışveriş alışkanlıkları kısmen devam ediyor.
Peki ne satacağına nasıl karar vereceksiniz? Burada birkaç strateji var:
- Tutkulu olduğunuz veya bilgi sahibi olduğunuz bir alanı seçmek: Kendi ilgi alanınızda ürün satmak, ürünü daha iyi anlamanızı ve müşteri kitlenizle empati kurmanızı sağlar. Örneğin fotoğrafçılıkla ilgileniyorsanız, tripod, kamera aksesuarları gibi ürünleri daha iyi analiz edebilirsiniz. Ancak ilgi alanı tek başına yetmez, mutlaka pazar talebini de doğrulayın.
- Sorun çözen ürünler bulmak: Müşterilerin belirli bir problemini gideren ürünler genellikle iyi satar. Örneğin, evde depolama sorunu için akıllı düzenleyiciler, kablo karışıklığı için kablo toplayıcılar, evcil hayvan besleyenler için pratik temizleme ürünleri vb. Bu tür “hayat kolaylaştıran” ürünler, müşterilerin satın almaya motive olduğu ürünlerdir.
- Özel günler ve mevsimsellik: Sezonluk ya da özel günlere yönelik ürünler de satılabilir (yılbaşı süsleri, yaz için plaj ürünleri, okula dönüş malzemeleri gibi). Fakat bu ürünlerde yılın belli dönemlerinde satış patlaması yaşanırken diğer zamanlarda durgunluk olacağını unutmayın. Stok planlamasını iyi yapmak gerekir.
- Kişiselleştirilebilir veya benzersiz tasarımlı ürünler: Amazon Handmade veya Amazon Custom programları kapsamında, kişiye özel hediyeler, el yapımı ürünler de listeleyebilirsiniz. Eğer el beceriniz varsa veya bu tür ürünleri tedarik edebiliyorsanız, daha butik bir müşteri kitlesine hitap ederek rekabetten bir nebze sıyrılabilirsiniz.
Dikkat çekici bir diğer alan da kitaplar ve dijital içeriklerdir. Amazon aslında kitap satarak yola çıktığı için halen kitap pazarı çok büyüktür. Yeni basılmış kitapları satabileceğiniz gibi, Kindle Direct Publishing (KDP) ile kendi e-kitaplarınızı da yayınlayıp satabilirsiniz. KDP ile bir e-kitap yazıp dünyanın dört bir yanına ulaştırmak mümkün, üstelik basım maliyeti olmaksızın (satıştan Amazon komisyon alır, kalan size kalır). Dijital içerikler içinde bir diğer örnek de Amazon Merch on Demand programıdır. Bu program ile kendi tasarımlarınızı tişört, kupa gibi ürünler üzerine bastırıp satabilirsiniz; Amazon sipariş geldikçe basıp göndereceği için siz sadece tasarımı yükleyip listeliyorsunuz.
Amazon’da ne satılır sorusuna yanıt ararken, rakip analizi yapmayı ihmal etmeyin. Satmayı düşündüğünüz ürün veya benzerleri Amazon’da kimler tarafından hangi fiyatlara satılıyor, listelemeleri nasıl görünüyor, yorumları ne durumda? Bu soruların cevabı, o ürünü sizin satıp satmama kararınızı etkileyebilir. Eğer listelemelere baktığınızda hepsinin binlerce değerlendirmesi olan köklü satıcılar olduğunu görürseniz, yeni bir satıcı olarak müşteri kazanmanız zaman alacaktır. Ancak rakiplerin zayıf olduğu (örneğin fotoğrafları kötü, stokları sık tükenen veya yorumları düşük puanlı) bir alan keşfederseniz, bu sizin fırsatınız olabilir.
Son olarak, satamayacağınız ürünler konusuna değinelim. Amazon’un yasaklı ürünler ve kısıtlı kategoriler listesi vardır. Örneğin tıbbi ürünler, reçeteli ilaçlar, bazı gıda takviyeleri, sahte/marka ihlali içeren ürünler, silahlar vb. listelemesi yasak veya özel izne tabidir. Ayrıca bazı kategorilerde (örneğin mücevher, güzellik, gıda gibi) yeni satıcıların satış yapabilmesi için onay (ungating) alması gerekir. Bu genellikle faturalar sunarak kalite ve kaynak doğrulaması yapmakla olur. Bu yüzden “ne satılır” sorusunu yanıtlarken “ne satılamaz” konusunu da atlamayın. Amazon Satıcı Merkezi’ndeki politikaları mutlaka okuyun.
Özetle, Amazon’da satılacak doğru ürünü bulmak hem sanata hem bilime dayalı bir süreçtir. Doğru kategori + doğru ürün + doğru strateji birleşimiyle, Amazon’da satış yaparak para kazanma hedefinize bir adım daha yaklaşabilirsiniz. Şimdi ürünümüzü bulduğumuza göre, bunu nasıl daha fazla kişiye satabileceğimize yani gelirlerimizi nasıl artırabileceğimize göz atalım.
Amazon Gelirleri Artırma
Amazon’da satış yapmaya başladıktan sonra, muhtemelen bir sonraki hedefiniz gelirlerinizi artırmak ve işinizi büyütmek olacaktır. Mevcut satıcılar için gelirleri artırma, kabaca daha fazla satış yapmak ve satış başına daha fazla kâr elde etmek anlamına gelir. Peki Amazon’da gelirleri nasıl artırabilirsiniz? İşte mevcut satıcıların optimizasyon hedefleri doğrultusunda kullanabileceği bazı stratejiler:
1. Ürün Listelemesini Optimize Edin: Listelenen ürününüzün sayfası (product listing) adeta sizin vitrininizdir. Bu vitrini en çekici ve anlaşılır hale getirmek satışlarınızı doğrudan etkiler. Ürün başlığınız net ve anahtar kelime açısından zengin olmalı, ürün açıklamanız faydaları vurgulamalı ve teknik özellikler eksiksiz doldurulmalıdır. Yüksek kaliteli ürün görselleri kullanmak çok kritiktir; mümkünse birden fazla açıdan fotoğraf, kullanım halinde gösteren fotoğraflar ekleyin. Ayrıca, Amazon’un A+ Content (EBC) özelliğini kullanarak ürün sayfanızı zenginleştirebilir, marka hikayesi, grafikler ve detaylı açıklamalar ekleyebilirsiniz (tabii bunun için marka tescili gerek, ona Marka Tescili bölümünde değineceğiz). İyi optimize edilmiş bir listeleme, hem dönüşüm oranınızı yükseltir hem de organik arama sonuçlarında daha üst sıralara çıkmanıza yardımcı olur.
2. Doğru Fiyatlandırma ve Promosyonlar: Amazon bir fiyat rekabeti platformudur; aynı ürünü satan birden fazla satıcı varsa genellikle en uygun fiyatlı ve güvenilir satıcı Buy Box’ı kazanır. Buy Box, müşterinin “Sepete Ekle” ya da “Şimdi Satın Al” butonuna bastığında siparişi alacak satıcıyı belirler ve bu kutuyu kazanmak satışları ciddi oranda etkiler. Gelirinizi artırmak için rekabetçi bir fiyatlandırma stratejisi izlemelisiniz. Bununla birlikte, fiyat rekabeti uğruna kârınızı yok etmek de istemezsiniz. Rekabet analizi yaparak benzer ürünlerin fiyatlarını gözlemleyin, gerektiğinde küçük indirimler veya promosyonlar yapın. Amazon’un kupon ve indirim araçlarını kullanarak ürün sayfanızda yeşil renkli çekici indirim etiketleri görüntüleyebilirsiniz. Örneğin “%10 indirim kuponu” gibi bir ibare, müşteriyi satın almaya teşvik eder. Ayrıca dönemsel olarak Lightning Deals (Yıldırım fırsatları) veya Prime Day indirimleri gibi kampanyalara katılmak, kısa süreliğine satış patlaması yaşatıp sıralamanızı yükselterek uzun vadeli satış artışına da katkı sunabilir.
3. Stok ve Lojistik Yönetimi: Gelir artırmanın beklenmedik bir yönü de stok durumunuzu sağlıklı yönetmekten geçer. Bir ürün çok iyi satıyor olabilir, ancak stokta yoksa doğal olarak satış yapamazsınız. Amazon’da ürününüzün stokunun bitmesi, sadece o an satış kaybetmenize yol açmaz; aynı zamanda organik arama sıralamalarınız düşer ve tekrar stok geldiğinde eski konumunuza dönmek zaman alabilir. Bu nedenle talebi öngörüp doğru envanter planlamasıyapmalısınız. Özellikle FBA kullanıyorsanız, Amazon’un envanter performans indeksi (IPI) gibi metriklerini takip edin. Stoklarınızı ne çok fazla (gereksiz depolama ücreti ödersiniz) ne de çok az (stok dışı kalma riski) tutacak şekilde dengelemeye çalışın. Bunun için satış hızınızı analiz ederek yeniden sipariş noktaları belirleyebilirsiniz.
4. Yeni Ürünler ve Ürün Yelpazesini Genişletme: Gelirinizi artırmanın bir yolu da portföyünüze yeni ürünler eklemektir. Mevcut sattığınız ürünlerle ilişkili tamamlayıcı ürünler bulabilir veya tamamen farklı bir kategoride ikinci bir ürün lansmanı yapabilirsiniz. İlk ürününüz belli bir müşteri kitlesi kazandıysa, benzer kitleye farklı ürünler satmak çapraz satış imkanı yaratır. Örneğin kahve kupası satıyorsanız, yanında kupa askısı veya kahve kaşığı seti gibi şeyler de satmaya başlayabilirsiniz. Bu sayede müşteri başına düşen gelir artabilir. Ancak yeni ürün eklerken yine aynı ürün araştırma disiplinini uygulayın; pazar talebi ve rekabet analizini atlamayın.
5. Müşteri Yorumları ve Memnuniyeti: Amazon’da ürün değerlendirmeleri (yorum ve yıldız puanı) satışlarınızı doğrudan etkileyen unsurlardan biridir. Yüksek puanlı ve bol yorumlu ürünler, hem algoritma tarafından öne çıkarılır hem de müşterilerin güvenini kazanır. Bu nedenle müşterilerinizden ürünleriniz hakkında geri bildirim ve değerlendirme yapmalarını teşvik edin. Amazon politikaları gereği incelemeler için teşvik (hediye, para v.b) vermek yasaktır, ama satış sonrası kibar bir mesajla müşteriden memnunsa yorum bırakmasını rica edebilirsiniz. Olumsuz yorum aldığınızda bunu bir geliştirme fırsatı olarak görün; eğer mümkünse müşterinin sorununu çözün ve ürününüzde gereken iyileştirmeyi yapın. Hesap sağlığı açısından da müşteri memnuniyeti önemli (buna Hesap Sağlığı bölümünde değineceğiz).
6. Amazon içinde ve dışında Pazarlama: Gelirleri artırmak için Amazon’un kendi reklam mecralarını kullanacağız, bunu bir sonraki “Amazon Reklamcılığı” bölümünde detaylandıracağız. Ancak bunun dışında sosyal medya, e-posta pazarlaması gibi Amazon dışı kanallardan da mağazanıza trafik çekmek akıllıca olabilir. Örneğin Instagram’da bir sayfa açıp ürünlerinizi tanıtabilir, ilgili kitlelere ulaşabilirsiniz. Amazon, dışarıdan gelen trafiği de sever ve bu satışlar sıralamanızı olumlu etkileyebilir. Hatta Amazon Attribution programı ile dış kaynaklı trafik performansınızı ölçümleyebilirsiniz.
7. Amazon Brand Registry ile Marka Oluşturma: Eğer kendi markanızla (private label) ürün satıyorsanız, Amazon Marka Tescili programına dahil olmanız, sunulan ekstra araçlar sayesinde gelirinizi artırabilir. Marka tescilli satıcılar, Brand Analytics verilerine erişerek müşteri arama trendlerini görebilir, Storefront açarak mini bir marka mağazası kurabilir ve Sponsored Brands, Sponsored Display gibi gelişmiş reklam türlerini kullanabilir. Markalaşma, uzun vadede müşteri sadakati getirir ve fiyat rekabetine daha az bağımlı olmanızı sağlar.
8. Müşteri Başına Geliri Arttırmak: Tek seferlik satış yerine, müşterilerin tekrar tekrar satın alabileceği veya sepetine ek olarak başka ürünler de alabileceği bir strateji planlayın. Örneğin bir ürününüz için bundle/paket sunabilirsiniz (iki ürünü birlikte biraz indirimli sunmak gibi). Ya da abonelik özelliğini (Subscribe & Save) uygun ürünlerde aktif edebilirsiniz; bu sayede müşteri her ay aynı üründen yenilemeli olarak sipariş verir ve siz düzenli gelir elde edersiniz. Özellikle tüketilebilir ürünler (örneğin vitaminler, kahve kapsülleri, ev temizlik ürünleri) için abonelik programı oldukça etkilidir.
Tüm bu adımlar, Amazon’daki işinizi optimize ederek gelirlerinizi artırmaya yöneliktir. Özetle, ürün listelemenizi mükemmelleştirmek, doğru fiyat ve stok yönetimi, etkili pazarlama ve reklam, müşteri memnuniyeti ile Amazon’da satış yaparak para kazanma miktarınızı çok daha yüksek seviyelere taşıyabilirsiniz. Unutmayın, Amazon dinamik bir platform; trendleri ve rakipleri izlemeye devam ettiğiniz sürece gelişime açık bir şekilde büyümeyi sürdürebilirsiniz.
Amazon Reklamcılığı
Amazon’daki rekabet ortamında reklamcılık (advertising), ürünlerin keşfedilmesi ve satışların artırılması için vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir. Amazon Reklamcılığı, temelde Amazon’un platformu içerisinde (ve bazı durumlarda dışında) ürünlerinizi öne çıkarmak için ücretli tanıtımlar yapmanızı sağlar. Eğer doğru şekilde kullanılırsa, reklamlar sayesinde ürünleriniz çok daha fazla müşterinin karşısına çıkar ve markanızı bilinçli bir şekilde büyütebilirsiniz.
Amazon’da sunulan başlıca reklam türlerine bakalım:
- Sponsored Products (Sponsorlu Ürünler): Bu en yaygın reklam türüdür. Bireysel ürünlerinizi, arama sonuçlarında veya ürün sayfalarında görünür kılabilirsiniz. Örneğin müşteri “dökülmez çocuk su şişesi” diye arattığında, arama sonuçlarının en üstünde sponsorlu olarak sizin ürününüz belirebilir. Sponsored Products reklamları tıklama başına maliyet (PPC) esaslıdır; yani reklamınız gösterildiğinde değil, müşteri tıkladığında ücret ödersiniz. Bu reklamlar doğrudan ürün sayfanıza yönlendirir ve iyi optimize edildiğinde satışa dönüşme olasılığı yüksektir.
- Sponsored Brands (Sponsorlu Markalar): Bu reklam tipi, birden fazla ürünü ve marka logonuzu içeren banner şeklinde, arama sonuçlarının en üstünde görünür. Sadece Brand Registry kaydı olan (marka tescilli) satıcılar tarafından kullanılabilir. Örneğin müşteri bir kategori araması yaptığında, yukarıda “X Markası – kaliteli outdoor ekipmanları” gibi bir başlıkla 2-3 ürünlü bir vitrin reklamı görebilir. Bu, marka bilinirliğini artırmak için çok etkilidir ve tıklandığında genellikle markanızın Amazon mağazasına veya listesine yönlendirir.
- Sponsored Display: Bu daha yeni bir reklam formatı olup, Amazon içindeki ürün detay sayfalarında ya da Amazon dışında farklı sitelerde görüntülü reklam olarak ürünlerinizi tanıtmanızı sağlar. Örneğin, sizin ürününüzü görüntülemiş ama almamış bir müşteriye, daha sonra Amazon ana sayfasında veya bir haber sitesinde ürününüzün reklamı gösterilebilir (yeniden hedefleme/retargeting mantığıyla). Bu da markanızı tekrar müşterinin aklına getirmek için kullanışlıdır.
Şimdi reklam stratejilerine dair birkaç önemli noktayı vurgulayalım. Amazon’da reklam yaparken, anahtar kelimeler işin kalbidir (Sponsored Products ve Brands için). Ürününüzle ilgili müşterilerin arayabileceği tüm anahtar kelimeleri araştırmalısınız. Örneğin bir blender satıyorsanız “blender”, “mutfak robotu”, “smoothie makinesi” gibi geniş terimlerden tutun da “500W çift hız blender” gibi spesifik terimlere kadar liste çıkarın. Amazon’un otomatik kampanya seçeneği de vardır; ilk etapta otomatik kampanya açarak Amazon’un ürününüzü ilgili gördüğü aramalara göre reklam yayınlamasını sağlayabilirsiniz. Bir süre sonra otomatik kampanyanın raporlarından en çok dönüşüm getiren kelimeleri tespit edip manuel kampanyalara taşıyabilirsiniz. Anahtar kelime optimizasyonu sürekli bir işlemdir: düzenli olarak arama terimleri raporunu indirip hangi aramaların satış getirdiğine bakın, alakasız kelimeleri negatif anahtar kelime olarak ekleyip bütçenizi boşa harcamayın.
Reklam performansını değerlendirirken ACoS (Advertising Cost of Sales) diye bir metrik karşınıza çıkacak. ACoS, reklam harcamasının reklam üzerinden elde edilen satışa oranıdır (harcama / satış * 100%). Örneğin 100 TL reklam harcayıp 500 TL satış yaptıysanız ACoS %20’dir. Bu oranın düşük olması genelde iyidir (daha az harcayıp daha çok satış yapmışsınız demektir), ancak optimum ACoS her sektör ve kâr marjı için farklı olabilir. Yeni lansman döneminde bazen agresif davranıp yüksek ACoS kabul edilebilir (marka bilinirliliği kazanmak için) ama uzun vadede kârlı bir ACoS tutturmak istersiniz. Bununla birlikte, salt ACoS değil, TACoS (Total ACoS) yani toplam satışınızdaki reklam harcamasının payını da takip etmek faydalı. TACoS, organik satışlarınız arttıkça düşer, bu da iyiye işaret.
Amazon reklamcılığının gücünü bir istatistikle anlatmak gerekirse: Amazon’daki satıcıların dörtte üçü (3/4) reklamları kullanmaktadır. Bu da demek oluyor ki rakiplerinizin çoğu reklam veriyor ve görünürlüklerini artırıyor. Eğer siz reklam kullanmazsanız, özellikle rekabetçi bir üründe listeleriniz gerilerde kalabilir. Bir başka veri ise, Amazon PPC reklam kaynaklı satışların, satıcıların toplam satışlarının ortalama %30’unu oluşturduğuyönündedir. Yani iyi bir dengeyle hem organik hem reklam destekli satışları harmanlamak gerekiyor.
Amazon reklamcılığını etkin kılmak için ürününüzün hazır olması da şarttır: Reklamla bir müşteriyi sayfanıza çektiğinizde, sayfanız onu ikna edemiyorsa reklam bütçesi boşa gider. Bu yüzden önceki bölümlerde bahsettiğimiz listeleme optimizasyonu, fiyatlandırma, yorumlar gibi unsurlar yolunda olmalı ki reklam trafiği satışa dönüşsün. Reklamlar suyu çeşmeye getirmeye benzer, ancak içecek olan müşteridir; bardağınız delik olmasın. 😉
Ayrıca, Amazon reklamları kurgularken bütçe yönetimi yapmalısınız. Başlangıçta günlük küçük bütçelerle başlayıp, iyi giden kampanyalara bütçe artırarak, kötü performans gösterenleri durdurarak ilerleyin. Amazon’un kampanya yöneticisi panelinde her kampanya ve her anahtar kelime düzeyinde tıklama maliyetlerinizi, harcamalarınızı ve satışlarınızı görebilirsiniz. Düzenli takip ve optimizasyon, başarıyı getirir.
Sonuç olarak, Amazon reklamcılığı, platformda başarılı olmanın anahtarı haline gelmiştir. İster yeni ürün lansmanı yapın, ister mevcut ürününüzün pazar payını artırmaya çalışın, reklamları stratejik biçimde kullanarak Amazon’da satış yaparak elde ettiğiniz geliri önemli ölçüde yükseltebilirsiniz. Sıradaki bölümde, Amazon’un Türkiye pazarındaki dinamiklerine değineceğiz; bakalım yerel pazarda nelere dikkat etmek gerekiyor.
Amazon Türkiye'de Satış
Amazon’un Türkiye pazarına girişi, Eylül 2018’de Amazon.com.tr’nin açılmasıyla gerçekleşti ve o günden bu yana Türkiye’de e-ticaret ekosisteminde önemli bir yere doğru ilerliyor. Amazon Türkiye’de satış yapmak, yerel dinamikleri anlamayı ve Amazon’un global tecrübesini yerel pazara adapte etmeyi gerektiriyor. Bu bölümde, Amazon Türkiye pazarının özellikleri ve burada satış yapmanın avantajları ile zorluklarına değineceğiz.
İlk olarak, Türkiye e-ticaret pazarının genel durumuna bakalım. Türkiye, genç nüfusu ve artan internet penetrasyonu ile e-ticaret hacmi hızla büyüyen bir ülke. 2019 yılında Türkiye’nin e-ticaret pazarı yaklaşık 12.76 milyar dolar değerindeydi ve her yıl çift haneli büyüme oranları görüldü. Türkiye’nin coğrafi olarak Avrupa ile Orta Doğu arasında köprü olması, bölgesel bir e-ticaret hub’ı olma potansiyelini de beraberinde getiriyor. Bu bağlamda Amazon’un Türkiye pazarına girmesi stratejik bir adımdı. Ancak Amazon Türkiye, piyasaya girdiğinde karşısında çok güçlü yerel rakipler buldu: Trendyol, Hepsiburada, GittiGidiyor (eBay iştiraki) gibi yerleşik oyuncular Türkiye’de e-ticaret dendiğinde akla ilk gelen platformlardı. Nitekim bugün de Amazon’un Türkiye’deki pazar payı, ABD veya Batı Avrupa’daki kadar yüksek değildir; ama bu aynı zamanda büyüme için geniş bir alan olduğu anlamına gelir. Amazon hâlâ Türk e-ticaret pazarında nispeten “yeni ve yükselen” bir oyuncu olarak, pastadan payını büyütmeye çalışıyor.
Amazon Türkiye’de satış yapmanın avantajlarından biri, Amazon’un global güvenilirlik imajını arkanıza almanızdır. Birçok müşteri Amazon.com.tr’de alışveriş yaparken Amazon’un müşteri odaklı politikalarına güveniyor. Özellikle Prime hizmetinin Türkiye’de de devreye alınmasıyla (Amazon Türkiye, Eylül 2020’de Prime üyelik sistemini başlattı), hızlı ve ücretsiz kargo, Prime Video gibi avantajlar Türk müşteriler için de söz konusu oldu. Bu durum, Amazon’u denemeyen müşterileri de çekmeye başladı. 2023 itibarıyla Amazon Türkiye’nin aylık ziyaretçi trafiğinin 30-35 milyon civarında olduğu belirtiliyor. Bu rakam, yerel rakiplerine kıyasla hala düşük olsa da her geçen gün artıyor.
Amazon.com.tr’de satıcı olmak için süreç, diğer pazar yerlerindeki gibidir. Yerel dilde ve TL para birimiyle işlemler yapılır. Satıcılar satışlarından elde ettikleri geliri doğrudan TL olarak alır ve yerel banka hesaplarına çekebilirler (bu, yurtdışı pazar yerlerinde satış yapmaya kıyasla bir kolaylıktır; döviz kuruyla uğraşmak gerekmez). Amazon Türkiye’de kategori bazlı komisyon oranları ve FBA ücretleri, Türkiye pazarına uygun olarak belirlenmiştir. Örneğin çoğu kategori için Amazon, satış fiyatı üzerinden %10-%15 arası bir komisyon alır (kitap gibi kategorilerde daha düşük olabilir). Satıcılar için aylık profesyonel hesap ücreti de TL cinsinden (Amazon TR web sitesinden güncel rakama bakılmalı). Bu yerelleştirilmiş yapı, Türk KOBİ’leri ve girişimcileri Amazon’a çekmek içindir.
Yerel müşteri dinamikleri konusunda da dikkat edilmesi gereken noktalar var. Türk tüketiciler genellikle fiyat konusunda hassastır, alternatif platformlarda aynı ürünün fiyatını kıyaslayabilirler. Bu yüzden Amazon’da satış yaparken, ürünleriniz başka platformlarda da varsa tutarlı fiyat politikası izlemelisiniz; aksi halde müşteri bir tıkla Trendyol veya Hepsiburada’ya gidip daha ucuzunu alabilir. Diğer yandan, Türk müşteriler hızlı kargoya ve ürün yorumlarına da çok önem verir. Amazon’un teslimat ağı Türkiye’de henüz istenen yaygınlıkta olmasa da, İstanbul gibi büyük şehirlerde aynı gün/ertesi gün teslimat seçenekleri oluşmaya başladı. Amazon Türkiye, İstanbul başta olmak üzere bazı illerde kendi dağıtım merkezlerini ve kargo operasyonunu güçlendiriyor. Ayrıca 2022’de Kocaeli’de büyük bir dağıtım merkezi açtı, bu da FBA sisteminin Türkiye’de altyapı kazandığının işaretidir.
Amazon Türkiye’de kategori fırsatları: Türkiye pazarında bazı kategorilerde Amazon daha avantajlı. Örneğin kitap kategorisinde Amazon, rakiplerine göre geniş bir kataloga sahip ve Amazon global deneyimi sayesinde kitap alışverişinde tercih edilebiliyor. Elektronik ürünlerde, özellikle ithal ürünlerde (örneğin yabancı markalı laptop, fotoğraf makinesi vs.) Amazon zaman zaman çok rekabetçi kampanyalar yaparak müşteri çekiyor. Moda kategorisinde ise Trendyol halen önde olsa da, Amazon da moda alanında yatırımlar yapıyor. Eğer modada üreticiyseniz, Amazon’da satmak size ek bir kanal sunabilir. Yine oyuncak, bebek ürünleri, ev dekorasyon gibi kategorilerde Amazon’un yavaş yavaş pazar payını artırdığı gözleniyor.
Yerel rekabet demişken, Amazon Türkiye’de satış yaparken yalnızca Amazon içi değil Amazon dışı rekabeti de hesaba katın. Ürünlerinizin fiyatını belirlerken, potansiyel müşterinin aklında “acaba başka sitede daha ucuzu var mı?” sorusunun olacağını unutmayın. Ancak Amazon, özellikle Prime Day, Black Friday gibi global kampanya dönemleriniTürkiye’de de uygulayarak büyük indirimler ve yoğun tanıtım faaliyetleri yapıyor. Bu dönemler, Amazon Türkiye’nin trafiğini zıplatıyor ve satıcılar için ciddi fırsatlar sunuyor. Satıcı olarak bu özel günlere hazırlıklı olmak, yeterli stok ve rekabetçi fiyatla yakalamak çok kazançlı olabilir.
Amazon Türkiye’de başarılı olmak için müşteri hizmeti de önemli. Türk müşterileri sorularına hızlı yanıt bekler, olası bir sorunda satıcıyla kolay iletişim kurmak ister. Amazon, mesajlaşma sistemi üzerinden müşteri-satıcı iletişimini sağlıyor. Siz de gelen soruları, iade veya değişim taleplerini hızlı ve yapıcı şekilde ele alırsanız müşteri memnuniyeti ve yorumlar açısından avantaj sağlarsınız.
Sonuç olarak, Amazon Türkiye’de satış yapmak, büyüyen bir pazarda yer almak demektir. Amazon’da satış yaparak para kazanma hedefinizi Türkiye pazarında gerçekleştirirken, Amazon’un global know-how’unu yerel trendlerle birleştirmeli, yerel rakiplerin stratejilerini takip etmeli ve müşterilerin beklentilerine uygun hareket etmelisiniz. Amazon Türkiye henüz lider pozisyonda olmayabilir, ancak belki de tam da bu nedenle şimdi burada marka ve müşteri tabanı oluşturmak, gelecekte pazardaki yerinizi sağlamlaştıracaktır.
Amazon Arbitraj
Amazon arbitraj, özellikle e-ticaret dünyasına küçük adımlarla girmek isteyen birçok girişimcinin ilgisini çeken bir stratejidir. Arbitraj kelime anlamıyla “fiyat farkından yararlanma” demektir. Amazon bağlamında ise Retail Arbitrage (Perakende Arbitrajı) ve Online Arbitrage kavramları karşımıza çıkar. Her ikisinin de temel mantığı, bir platformda veya mağazada ucuza bulduğunuz ürünü Amazon’da daha yüksek fiyata satarak aradaki farktan kâr elde etmektir.
Retail Arbitrage: Bu modelde girişimci, fiziksel perakende mağazalarını (örneğin indirim marketleri, outlet mağazalar, indirim reyonları, toptancılar) dolaşarak piyasa fiyatının çok altında satılan ürünleri tespit eder. Ardından bu ürünleri satın alır ve Amazon’da kendi hesabı üzerinden daha yüksek fiyata listeler. Örneğin bir oyuncak mağazasında stok eritme indirimine girmiş bir Lego setini 100 TL’ye buldunuz, Amazon’da aynı set 300 TL’ye satılıyor. Bu fırsatı görüp 5 tane alıp Amazon’da listeleyip 250-280 TL bandında sattığınızı düşünün; ürün başına komisyon ve kargo masrafları çıktıktan sonra kayda değer bir kâr kalabilir. Perakende arbitrajının avantajı, başlangıç için büyük bir sermaye gerektirmemesi ve ürün geliştirme, üretim gibi süreçlerle uğraşmak zorunda olmamanızdır. Halihazırda talebi olan markalı ürünleri yeniden satarsınız.
Online Arbitrage: Bu da aynı mantığın dijital ortamda uygulanmasıdır. Yani diğer e-ticaret sitelerini, açık artırma platformlarını veya üretici sitelerini tarayıp, Amazon’da daha pahalıya satılabilecek şekilde indirimli/ucuz ürünler bulmak. Mesela başka bir ülkenin Amazon sitesinde veya eBay’de çok uygun fiyatlı bir ürün görüp alır ve Amazon’da kendi pazar yerinizde listelersiniz. Ya da bir yerli e-ticaret sitesinde kampanyaya girmiş bir ürünü topluca alıp Amazon’da satmak gibi. Günümüzde bazı yazılımlar bu tarama işini kolaylaştırıyor, ama manuel olarak da yapılabilir.
Amazon arbitraj modelinde başarı için dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Ürün Seçimi: Arbitraj için seçeceğiniz ürünlerin Amazon’da satılabilir ve talep gören ürünler olması gerekir. Ayrıca marka kısıtlamalarına dikkat edin; bazı büyük markalar üçüncü taraf satıcıların satışına izin vermez veya Amazon kategorisinde “gated” (kilitli) olabilir. Örneğin elektronik veya lüks bir markanın ürünü, Amazon’da satıcı izni gerektirebilir. Bu nedenle bulduğunuz ucuz ürünün Amazon’da listelenebilir olup olmadığını kontrol edin.
- Fiyat ve Kârlılık Analizi: Alış fiyatı ile Amazon’daki muhtemel satış fiyatınızı hesaplayıp aradaki marjın tatmin edici olduğundan emin olun. Bu hesapta Amazon’un komisyonu, FBA kullanacaksanız FBA masrafı veya kendi kargo maliyetiniz ve varsa KDV gibi vergileri dahil edin. Genelde arbitrajcılar, en az %30-50 brüt kâr marjı hedefler çünkü stok genelde az adetli ve sürekli yeni ürün bulmak gerektiği için uğraşa değmelidir. Örneğin 50 TL’ye aldığınız bir ürünü Amazon’da 100 TL’ye satarsanız, yaklaşık 15 TL Amazon komisyonu düşer, belki 10 TL kargo masrafı düşer, 25 TL size kalır ki bu %50 brüt marj demektir – bu fena değildir. Ama 50 TL’ye alıp 70 TL’ye satarsanız komisyon+kargo sonrası 5 TL kazanacaksanız, bu çabaya değmez.
- Stok Adedi ve Test: Arbitraj yaparken genelde ilk etapta üründen çok fazla almazsınız, zira satacağınızın garantisi yoktur. Küçük adetlerle test etmek, satışı görünce devam etmek akıllıcadır. Ürün çok karlı göründü diye 100 adet almak riskli olabilir; belki de Amazon’da talep düşündüğünüz kadar yok veya rakipler fiyat düşürebilir.
- Hızlı Hareket Etme: Arbitraj fırsatları genelde kısa ömürlü olur. Bir mağazada indirim vardır ve stoklar tükenince fırsat biter. O yüzden piyasayı düzenli takip etmek ve bulur bulmaz harekete geçmek önemli. Hatta mevsimsel indirim dönemleri (yılbaşı, sezon sonu, Kara Cuma vs.) arbitrajcılar için altın zamanlardır. O dönemlerde mağazalarda çok büyük indirimlerle ürün toplayıp, normal sezonda Amazon’da satmak sık yapılan bir stratejidir.
- Rekabet: Arbitraj yapan tek kişi siz değilsiniz. Özellikle popüler bir fırsat ürünü varsa, o indirimi gören birçok Amazon satıcısı olabilir. Bu durumda bir bakmışsınız, Amazon’da aynı ürünün satışına birden 10 yeni satıcı girmiş. Sonuç? Fiyat kırmaları başlar, kâr marjı düşer. Buna hazırlıklı olun ve fiyat takibi yapın. Eğer bakıyorsunuz ki kâr marjınız eriyor, belki de hızlıca elden çıkarıp sermayeyi döndürmek en iyisi olabilir. Hatta bazı arbitrajcılar, rekabet çok artarsa ürünü Amazon yerine farklı yerlerde (sosyal medya, farklı pazar yeri) satıp çıkma yoluna da gidebiliyor.
- FBA vs FBM: Arbitraj ürünlerinizi FBA’ye gönderip Amazon depolarından satabilirsiniz, bu müşteriye hızlı ulaşacağı için avantajdır ve Buy Box kazanma şansınızı artırır. Ancak FBA’ye gönderim, ekstra bir lojistik adım ve maliyet demektir. Eğer ürün adedi azsa, doğrudan kendiniz kargolamayı (FBM – Fulfilled by Merchant) seçebilirsiniz. Tabii Prime rozetiniz olmaz ama küçük ölçekli ve test amaçlı işlerde FBM de iş görebilir. Büyük hacimlere çıkarsanız FBA daha mantıklı olur.
Arbitraj ile ilgili bir not da yasal ve etik boyutu: Arbitraj yapmak Amazon kurallarına aykırı değildir; Amazon size “ürünü nereden aldın?” diye sormaz, yeter ki orijinal ve yeni ürün olsun, müşteriye vaadettiğiniz gibi ulaşsın. Ancak bazı markalar kendi ürünlerinin bu şekilde satılmasından hoşlanmaz ve haklı gerekçeleri olabilir (fiyat disiplinini bozmak gibi). Eğer markadan telif/marka şikayeti gelirse Amazon listelemenizi kapatabilir. Bu yüzden çok bilinen markalarda dikkatli olun veya fatura ve tedarik belgesi saklayın ki gerekirse orijinalliği ispat edebilin.
Özetle, Amazon arbitraj modeli, Amazon’da satış yaparak para kazanma yollarından biridir ve doğru uygulandığında iyi kazanç sağlayabilir. Özellikle düşük bütçeli başlayanlar için stok riskini dağıtmanın bir yoludur. Bu yolda başarılı olmanın sırrı ise piyasayı iyi takip etmek, sayılarla aranızın iyi olması (sürekli hesap-kitap) ve sabırla fırsat kollamaktır. Bir nevi define avcılığı gibi de düşünebiliriz. 🙂 Arbitrajdan kazandığınız sermayeyle ileride kendi markanızı kurmaya veya işinizi büyütmeye geçiş yapabilirsiniz. Sıradaki bölümde, her satıcının yapması gereken bir alıştırma olan kârlılık hesaplamasına detaylı bakacağız.
Amazon Kârlılık Hesaplama
Amazon’da bir ürünü satmaya karar vermeden önce ve sattıktan sonra sürekli olarak yapmanız gereken en kritik analizlerden biri kârlılık hesaplamasıdır. Sonuçta satış yaparak para kazanmanın temelinde, giderlerden arındırılmış sağlıklı bir kâr elde etmek yatar. Amazon’da kârlılık hesaplaması, platformun çeşitli ücretleri ve masrafları da olduğu için, normal bir satıştan biraz daha detaylıdır.
Bir ürünün kârlılığını hesaplamak için şu kalemleri dikkate almalısınız:
- Ürünün Maliyet Fiyatı (COGS - Cost of Goods Sold): Ürünü tedarik ettiğiniz fiyat. Bu, üreticiye ya da toptancıya ödediğiniz bedeldir. Örneğin bir ürünü tanesini 50 TL’ye imal ettirdiniz veya satın aldınız diyelim.
- Amazon Komisyonu (Referral Fee): Amazon, satılan her ürün için kategorisine göre değişen oranlarda komisyon alır. Bu genellikle %8 ile %15 arasında değişir (Türkiye’de çoğu kategori %10-15 arası). Örneğimizde ürün 100 TL’ye satıldıysa, kabaca 15 TL Amazon komisyonu diyelim (eğer %15 ise).
- FBA Ücreti (Eğer FBA kullanıyorsanız): FBA (Fulfillment by Amazon) kullanıyorsanız, Amazon depo ve kargo işlemleri için bir hizmet ücreti alır. Bu ücret ürünün boyutuna, ağırlığına göre sabit bir tarifeden hesaplanır. Mesela küçük bir üründe 10 TL FBA ücreti olabilir, daha büyük bir üründe 20-30 TL’yi bulabilir. Ayrıca uzun süre depoda kalan ürünler için aylık depolama ücreti de vardır ama kısa vadede bu çok yüksek olmaz. FBA kullanmıyorsanız, kargo ücretinizi kendiniz üstleneceğiniz için kendi kargo maliyetinizi hesaba katmalısınız.
- KDV ve Vergiler: Türkiye’de yaptığınız satışlar için KDV dahil fiyat belirlersiniz (Amazon tüketiciye KDV dahil gösterir, sonra komisyon faturası vb KDV’li kesilir). Dolayısıyla 100 TL’lik satışın içinde %18 KDV varsa, aslında vergi öncesi geliriniz ~84.75 TL olur. Şirket olarak KDV’yi devletten alıp verirsiniz. Bu hesaplamada net kârı hesaplarken KDV’yi nötr düşünmek genelde yeterli, ancak nihai kârlılıkta vergilerinizi (gelir vergisi, kurumlar vergisi) de yıl sonunda düşeceğinizi unutmayın.
- Kargo ve Operasyonel Masraflar: Ürünü FBA deposuna gönderirken ödediğiniz kargo (inbound shipping) veya FBM yapıyorsanız müşteriye göndermek için ödediğiniz kargo bedeli. Ayrıca paketleme malzemesi maliyeti, varsa iade maliyeti gibi kalemleri de düşünmek gerek. FBA inbound shipping genelde ucuz bir anlaşmayla olur ama tonaj ve mesafeye göre değişir. Kabaca ürün başına 1-2 TL inbound kargo desek olabilir. Kendi gönderiyorsanız, belki 10 TL kargo ödersiniz ama müşteriden ayrıca kargo ücreti almadıysanız bu sizin maliyetinizdir.
- Reklam Maliyeti (ACoS): Ürünü satmak için reklama para harcıyorsanız, o üründen elde ettiğiniz kârın bir kısmını reklam tüketir. Örneğin ortalama olarak gelirinizin %10’unu reklama harcıyorsanız, 100 TL satışta 10 TL reklam harcaması düşünebilirsiniz. Reklam harcaması üründen ürüne çok değişir; yeni lansmanda yüksek olabilir, oturmuş bir üründe düşük.
Şimdi bir örnek üzerinden net kâr hesaplayalım:
- Ürün maliyeti: 50 TL
- Amazon satış fiyatı: 100 TL (KDV dahil)
- Amazon komisyonu: %15 -> 15 TL
- FBA ücreti: diyelim 10 TL
- KDV: 100 TL’nin içindeki KDV 15.25 TL (hesaplamaya çok takılmadan, net satış geliriniz ~84.75 TL diyelim KDV’siz)
- Kargo (FBA deposuna sevkiyat): ürün başına 2 TL
- Reklam maliyeti: bu ürünü satmak için ortalama %10 harcıyorsanız 100 TL’nin %10’u -> 10 TL
Hesaplayalım: 100 TL satış geliri (KDV dahil) – 15 TL komisyon – 10 TL FBA – 2 TL inbound kargo – 10 TL reklam = geriye 63 TL kalıyor. KDV’yi düşünecek olursak zaten 100 TL’nin 15.25 TL’si devlete gidecek, net gelir 84.75 TL idi. Oradan giderleri düşmek lazım:
84.75 net gelir (KDV hariç satış geliri) – 15 TL komisyon – 10 TL FBA – 2 TL kargo – 10 TL reklam – 50 TL ürün maliyeti = -2.25 TL zarar. Görüldüğü gibi bu senaryoda kâr değil zarar çıktı. Demek ki bu ürünü 100 TL’ye satmak kârlı değilmiş. Fiyatı artırmak veya maliyeti düşürmek gerek.
Eğer aynı ürünü 120 TL’ye satabilseydik:
120 TL satış (KDV dahil, net 101.7 TL KDV hariç) – 18 TL komisyon – 10 TL FBA – 2 TL kargo – 12 TL reklam – 50 TL maliyet = 101.7 – 92 = 9.7 TL kâr. %9.7 kâr marjı, oldukça düşük, hedeflediğimiz %20-30’un epey altında. Dolayısıyla ya daha ucuza mal etmeli ya da daha yüksek fiyata satmalıyız. Kısacası, bu tür kalem kalem hesapları yaparak, her ürün için satmadan önce kâğıt üzerinde kâra geçebiliyor muyum bakmamız şarttır.
Amazon kendi de satıcılara yardımcı olmak için bir Gelir Hesaplayıcı (Revenue Calculator)sunuyor. Bu aracı Amazon Seller Central’da bulabilir veya internetten “Amazon FBA calculator” diye arayıp ilgili pazaryeri için kullanabilirsiniz. Hesaplayıcıya ürünü ve fiyatı girince, Amazon ücretlerini otomatik çekip size yaklaşık bir tablo sunar. Kendi maliyetinizi de girebilir ve birim başına tahmini kârı görürsünüz. Bu araçtan yararlanmak hata payını azaltır.
Bir de ROI (Return on Investment) kavramına değinelim. Kâr marjı yerine bazen ROI kullanılır. ROI, yatırdığınız paraya göre getiriyi ölçer. Örneğimizde 50 TL yatırdık (ürün maliyeti) ama kâr 10 TL ise ROI %20’dir. Birçok Amazon satıcısı ROI’yi %100’ün üzerinde tutmaya çalışır (yani 1 birim para koyup 2 birim geri almak). Ama bu yüksek rekabette zor olabilir, %30-50 ROI de kabul edilebilir görülür. Yine de, özellikle arbitraj ve toptan satış yapanlar ROI hesaplarını sık yapar.
Kârlılık hesaplaması sadece ürün seçerken değil, işletmenizi yürütürken sürekli izlenmesi gereken bir metrik. Düzenli aralıklarla finansal tablolarınıza bakıp, toplam gelir, toplam giderler (Amazon kesintileri, kargo, reklam, iade maliyetleri vb.) hepsini toplayıp gerçek kârlılığınızı kontrol etmelisiniz. Amazon Seller Central’da “Payments” bölümünde görebileceğiniz raporlar var; belli bir dönemin satış özetini çıkarıp ne kadarının komisyon ve hizmet ücretine gittiğini oradan da izleyebilirsiniz.
Bir diğer önemli detay da iade ve hasar durumları. Müşteri iade yaptığında, Amazon komisyonu geri verse de FBA gönderim ücretini geri vermez (ürün tekrar satılabilir durumdaysa belki stokta iade olur, ama bazen de size geri gönderilir hasarlıysa). Bu gibi durumlar kârlılığınızı düşürebilir. İade oranı yüksek bir ürünse bunu hesaba katmalısınız. Örneğin giyim kategorisinde iade oranları meşhurdur (beden uymaz vs.), dolayısıyla orada marjı biraz daha yüksek tutmak gerekebilir.
Özetle, Amazon’da para kazanmanın yolu matematiği iyi yapmaktan geçer. Gelir – gider = kâr formülü basit görünse de, Amazon ekosisteminde hesaba katmanız gereken çeşitli masraf kalemleri olduğundan, her zaman bu hesabı detaylı yapmak şart. Bu hesaplamaları doğru yapar ve kârlı ürünlerle ilerlerseniz, Amazon’da işinizi büyütürken finansal sağlığınızı koruyabilirsiniz. Şimdi işin eğitim ve kendini geliştirme boyutuna geçelim; çünkü başarılı satıcılar genellikle sürekli öğrenen kişilerdir.
Amazon E-ticaret Eğitimi

Amazon’da başarılı olmanın önemli bileşenlerinden biri de sürekli öğrenme ve kendini geliştirmedir. E-ticaret dünyası genel olarak dinamik bir alan; Amazon ise kendi içinde yoğun rekabeti ve sürekli güncellenen kurallarıyla ayrı bir öğrenme eğrisi gerektiriyor. Bu nedenle birçok kişi Amazon e-ticaret eğitimi arayışına giriyor. Online kurslar, eğitim programları ve topluluklar, yeni başlayanlardan deneyimli satıcılara kadar herkes için faydalı olabiliyor.
Öncelikle, Amazon’un kendi sunduğu eğitim kaynaklarına değinelim:
- Amazon Seller University (Satıcı Üniversitesi): Amazon’un satıcılar için hazırladığı ücretsiz bir eğitim platformudur. Burada videolar ve makaleler şeklinde birçok konu anlatılır: hesap açma adımları, ürün listeleme, FBA kullanımı, reklam verme, uluslararası satış, müşteri ilişkileri vs. Yeni başlayan biri için Seller University adeta bir başucu kaynağıdır. Türkçe içerik sınırlı olabilir ama görsel anlatım ve İngilizce altyazılarla dahi çok şey öğrenilebilir.
- Amazon Kılavuzları ve Yardım Sayfaları: Seller Central içerisinde hemen her konuda bir “Yardım” makalesi bulunur. Örneğin “ürün nasıl listelenir”, “kategori onayı nasıl alınır” gibi soruların adım adım anlatıldığı sayfalar mevcut. Bunları sabırla okuyup uygulamak, kuralları doğru anlamanızı sağlar.
Bunların yanı sıra, piyasada pek çok üçüncü parti Amazon eğitimi mevcuttur:
- Online Kurslar ve Eğitim Setleri: Son yıllarda Amazon FBA özelinde bir sürü kurs ortaya çıktı. Bazıları yabancı eğitmenlerin hazırladığı kapsamlı kurslar (Udemy gibi platformlarda veya özel web sitelerinde), bazıları da yerli uzmanların oluşturduğu Türkçe kurslar. Örneğin Helium 10 ve Jungle Scout gibi araçların kendilerinin eğitim programları var (Freedom Ticket gibi). LitCommerce listesinden de görülebileceği gibi, Amazon Seller University en iyi ücretsiz kaynak olarak görülürken, Helium 10’un Freedom Ticket ve Jungle Scout’un Freedom Builder Bootcamp gibi programları ücretli ama derinlemesine içerik sunar. Bu kurslar genelde ürün araştırmadan reklam yönetimine kadar A’dan Z’ye müfredat sunarlar. Dikkat edilmesi gereken nokta, her eğitimin kalitesi aynı değildir; kimisi eski bilgiler içerebilir, kimisi yüzeysel kalabilir. Dolayısıyla bir kurs satın almadan önce güncel olduğundan ve eğitmenin gerçekten başarılı bir satıcı olduğundan emin olmak iyi olur. İncelemeleri okumak, önerileri araştırmak faydalıdır.
- YouTube ve Bloglar: Bir bütçe ayırmadan da çok şey öğrenebilirsiniz. YouTube’da sayısız Amazon FBA vlogger’ı var ve bedava tonla bilgi paylaşıyorlar. Özellikle İngilizce içerikte Reezy Resells, Jungle Scout, Helium 10, Kevin David, Tatiana James gibi isimler veya şirket kanalları sürekli ipuçları veriyor. Türkçe YouTube’da da Amazon’da satış üzerine içerik üreten girişimciler mevcut, bunlar da pratik bilgiler sunabilir. Bloglar tarafında Shopify’ın blogu bile Amazon affiliate konusunda rehber hazırlamış mesela. Jungle Scout, Helium 10 gibi şirketlerin bloglarında da trend raporları, taktiksel içerikler yayınlanıyor.
- Topluluklar ve Forumlar: Facebook grupları, Reddit forumları (r/FulfillmentByAmazon gibi), çeşitli WhatsApp/Telegram grupları Amazon satıcılarının bir araya gelerek soru sorduğu, deneyim paylaştığı yerler. Bu gruplarda aktif olmak çok öğretici olabilir. Özellikle yerli topluluklarda, Türkiye’den satış yapanların karşılaştığı spesifik sorunlara çözümler bulabilirsiniz. Reddit’te mesela “Is it still possible to find success as a new amazon seller in 2024?” gibi başlıklarda insanlar deneyimlerini paylaşıyor, oradan bile altın değerinde tavsiyeler çıkabiliyor.
Eğitim alırken dikkat: Son dönemde Amazon FBA kurslarını agresif pazarlayan, “kısa yoldan zengin olma” vaadiyle satış yapan kişiler de türedi. Bu konuda temkinli olun. Hiçbir eğitim sizi zahmetsizce zengin yapmaz, sonuçta uygulama size bakıyor. Eğitimler yön gösterir, deneyimleri aktarır ama gayret ve zorluklarına katlanma kısmı öğrencidedir. Ayrıca binlerce dolar istenen programlar var; pahalı olan en iyisi demek değil. Önce bedava kaynakları tüketin, sonra hala eksik gördüğünüz noktalar varsa hedefe yönelik kurs alın. Örneğin ürün araştırmada zorlanıyorsanız belki spesifik o konuya odaklı bir eğitim arayın.
Mentorluk ve Danışmanlık: Kimi zaman birebir mentorluk hizmeti veren başarılı satıcılar da oluyor. Ücret karşılığı sizin iş modelinize özel tavsiyeler verebiliyorlar. Eğer bütçeniz uygunsa ve güvenilir bir mentor bulursanız bu da hızlı ilerlemenize yardım edebilir. Mentorluk alırken de kişinin geçmiş başarılarına bakın, referans isteyin.
Deneyerek Öğrenme: Hiçbir eğitim, bizzat işle uğraşmanın yerini tam tutamaz. Mutlaka küçük de olsa başlayıp pratikte göreceksiniz bir çok şeyi. İlk ürününüz belki süper olmayacak ama ondan öğrendikleriniz ikinci ürüne ışık tutacak. Amazon’da hesap açıp paneli kurcalamak bile bir öğrenme sürecidir. Eğitimlerde duymadığınız bir durum, sahada karşınıza çıkabilir; o an araştırıp çözerek yine bilgi havuzunuzu büyütmüş olursunuz.
Özetle, Amazon e-ticaret eğitimi, başarının katalizörüdür diyebiliriz. Sürekli değişen algoritmalar, yeni reklam özellikleri, pazar trendleri derken durmadan kendini güncellemek gerekiyor. “Ben bu işi öğrendim tamam” demek mümkün değil, en büyük satıcılar bile yeni şeyler deneyip analiz yapıyor. Bu yüzden hem Amazon’un kendi kaynaklarından hem de sektördeki uzmanların bilgi ve tecrübelerinden faydalanmak, sizi bir adım öne geçirir. Eğitimli ve donanımlı bir yaklaşımla, Amazon’da satış yaparak para kazanma serüveninizde engelleri daha kolay aşıp daha hızlı mesafe kaydedebilirsiniz.
Amazon Prime Satıcı
Amazon Prime, dünya genelinde milyonlarca müşterinin sadakatini kazanmış bir abonelik programı. Prime üyeleri, hızlı ve ücretsiz kargo başta olmak üzere birçok ayrıcalığın tadını çıkarıyor. Peki bir Amazon satıcısı olarak Prime konseptinden nasıl etkilenirsiniz? İşte burada Prime satıcı olma veya ürünlerinizi Prime müşterilere uygun hale getirme konusu devreye giriyor. Bu başlıkta, Amazon’da Prime avantajlarından nasıl yararlanabileceğinizi ve bunun satışlarınıza etkisini ele alacağız.
Öncelikle, Amazon’da herhangi bir ürün sayfasında “Prime” rozeti görüyorsanız, bu demektir ki o ürün Prime üyelerine ücretsiz ve hızlı kargo ile gönderilebilir. Bu rozeti almanın en yaygın yolu, ürünü FBA (Fulfillment by Amazon)kullanarak göndermektir. Yani ürünlerinizi Amazon deposuna gönderirseniz, Amazon bu ürünü Prime kapsamında müşteriye ulaştırır (genellikle 1-2 günde) ve siz de dolaylı olarak “Prime satıcı” statüsünü elde edersiniz. Daha önceki FBA bölümünde anlattığımız gibi, FBA’nin en büyük avantajlarından biri Prime’a otomatik erişim sağlamasıdır. Amazon Prime üyeleri yılda ortalama 1000$’dan fazla harcama yapıyor ve Prime olmayanlara kıyasla siteye daha sık giriyorlar. Bu da demek oluyor ki, Prime rozetli ürünler, Prime müşterileri tarafından tercih edilme olasılığı çok yüksek ürünlerdir.
Bir diğer yol da Seller Fulfilled Prime (SFP) programıdır. Bu program, kendi deposundan gönderi yapan satıcıların da Prime rozeti kazanmasına imkan tanır. Ancak SFP oldukça zorlayıcı gerekliliklere sahiptir: belli bir süre deneme sürecinde tüm siparişleri kusursuz, hızlı (aynı gün kargo çıkarma, 1-2 günde teslim) şekilde göndermeniz beklenir. Kendi lojistik altyapınız çok güçlü değilse SFP’ye girmek kolay değil. Bu nedenle çoğu satıcı için mantıklı olan, Prime etiketine ulaşmanın yolu olarak FBA’yi kullanmaktır.
Prime satıcı olmanın avantajları nelerdir?
- Daha Fazla Görünürlük ve Satış: Prime üyeleri sitede gezinirken çoğu zaman filtrelerden “Prime ile Ücretsiz Teslimat” seçeneğini aktif eder, böylece sadece Prime ürünleri gösterir. Eğer Prime rozetiniz yoksa bu potansiyel kitleye hiç görünmeyebilirsiniz bile. Ayrıca Prime üyeler alışveriş yaparken hızlı teslimata o kadar alışkındır ki, Prime olmayan bir seçeneğe gitmek istemezler. Amazon’un verilerine göre, FBA kullanan (yani Prime olan) satıcılar, ürünlerinde satışlarında ortalama %30-50 artış görüyor diye belirtiliyor. Prime rozetinin Buy Box kazanma üzerindeki olumlu etkisinden de bahsetmek lazım; benzer fiyatlı bir FBA satıcısı ile FBM satıcısı varsa, Amazon genellikle FBA olanı öne çıkarır (çünkü müşteri deneyiminin daha iyi olacağını düşünür).
- Müşteri Güveni: Prime etiketi, Amazon müşterisinin gözünde güven demektir. Çünkü müşteri bilir ki herhangi bir gecikme, sorun olursa Amazon müşteri hizmetleri arkasında. Ayrıca iade konusunda da Prime üyeler rahattır (kolay iade prosedürü). Tüm bunlar, müşterinin satın alma kararını kolaylaştırır, “bu satıcıdan alırsam kargo uzun sürer mi, güvenli mi” gibi sorular kafasında oluşmaz.
- Satıcı Olarak Kolaylık: Eğer FBA kullanarak Prime satıcı olduysanız, zaten lojistik yükünüz azalıyor. Bu, bir avantaj da satıcı için. Tek dezavantajı, FBA ücretlerini ödüyor olmak. Ancak genelde bu ücret, kendi kargonuzu gönderirken harcayacağınız paraya yakın veya daha düşük olabiliyor, ayrıca depolama vs hizmetini de içeriyor.
Türkiye özelinde konuşursak, Amazon Prime Türkiye’de 7,90 TL gibi düşük bir aylık ücretle sunuluyor ve giderek popülerleşiyor. Prime üyelerine İstanbul ve bazı illerde aynı gün kargo gibi hizmetler bile verilmeye başlandı. Bu da demek ki Prime rozetli ürünler Türkiye’de de süper hızlı ulaşıyor. Bu hız, özellikle sabırsız veya acil ihtiyacı olan müşterileri çekecektir. Örneğin, bugün sipariş ver yarın gelsin, rakip platformlarda bile nadirken, Amazon Prime ile mümkün. Siz satıcı olarak Prime sistemine dahilseniz, rakiplerinizden bir adım öne çıkarsınız.
Tabii ki Prime’ın bir bedeli var: FBA ücretleri ve sıkı performans kriterleri. Eğer FBA’de stoklarınızı iyi yönetmezseniz, Prime olup da “Stok Yok” durumuna düşerseniz müşterilerde hayal kırıklığı oluşturabilir. Hesap sağlığınız da Prime performansıyla ilgili (FBA’de olsanız bile, stok planlaması sizin işiniz). Ama bunlar doğru yönetilebilir konular.
Bir diğer nokta, Prime Day gibi etkinliklerden yararlanmaktır. Prime Day, sadece Prime üyelerine özel büyük indirimlerin olduğu bir-iki günlük yıllık bir etkinlik. Prime satıcı olarak siz de o günlere özel kampanyalar düzenleyebilir, ürünlerinizi Prime Day listelerine sokabilirsiniz. 2023’te Prime Day globalde 12 milyar dolar satış getirdi mesela. Türkiye’de de Prime Alışveriş Festivali vs gibi isimlerle yapılıyor. Eğer o furyaya ürünlerinizle katılırsanız, büyük sıçramalar yakalayabilirsiniz.
Özetle, Amazon’da Prime satıcı olmak, Amazon ekosistemindeki altın bilet gibidir. Prime üyelerine kapı açar, satışlarınızı artırır, markanıza güven katar. Bunun en kolay yolu FBA’den geçer ve çoğu başarılı satıcı bu nedenle FBA’yi kucaklar. Prime rozetinizle müşterilere “beni tercih edebilirsin, Amazon’un güvencesiyle hızlıca teslim edeceğim” mesajını verirsiniz. Sonuç olarak, Prime avantajlarını kullanarak Amazon’da satış yaparak para kazanma hedefinize çok daha hızlı ve verimli şekilde ulaşabilirsiniz.
Amazon’un devasa lojistik ağı sayesinde Prime rozeti alan ürünler, müşterilere hızla ulaştırılır. Prime satıcılar, Amazon’un güvenilir teslimat altyapısını arkalarına alarak satışlarını artırabilir.
Amazon PPC Stratejileri
Bir önceki “Amazon Reklamcılığı” bölümünde Amazon’un PPC (Pay-Per-Click) reklamlarının önemine değinmiştik. Bu bölümde ise PPC’yi bir seviye ileri taşıyarak stratejilerine odaklanacağız. Amazon PPC reklamlarını rastgele kullanmak yerine, planlı ve optimize edilmiş bir stratejiyle yönetmek reklam bütçenizin getirisi (ROI) açısından kritiktir. İşte Amazon PPC reklamlarında ustalaşmak için uygulayabileceğiniz stratejiler:
1. Anahtar Kelime Araştırması ve Kapsamlı Listeler Oluşturma: Reklam kampanyalarınızın temelini doğru anahtar kelimeler oluşturur. Stratejik olarak, öncelikle ürününüzle en alakalı geniş anahtar kelimeleri belirleyin. Örneğin “spor su matarası” satıyorsanız, “su matarası, spor matara, fitness su şişesi” gibi genel kelimelerle başlayın. Daha sonra uzun kuyruklu (long-tail) terimlere inin: “BPA içermeyen spor su matarası 1L” gibi daha spesifik aramalar. Bu uzun kuyruklu kelimeler genelde daha düşük hacimli ama dönüşüm oranı yüksek kelimeler olabilir. Jungle Scout’un Keyword Scoutveya Helium 10’un Magnet aracı gibi araçlar, binlerce olası arama terimini ve hacimlerini size sunabilir. Ayrıca Amazon arama çubuğuna bir kelime yazdığınızda otomatik tamamlama önerileri de iyi bir kaynaktır (örneğin “su matarası b” yazınca belki “su matarası bisiklet” önerisi çıkar, demek ki insanlar bunu arıyor). Stratejinizin ilk ayağı, kapsamlı bir anahtar kelime listesi çıkarmak olmalı.
2. Otomatik ve Manuel Kampanya Dengesini Kurma: Yeni bir ürün lansmanında genellikle otomatik kampanya ile başlamak iyi bir fikirdir. Otomatik kampanyada Amazon, ürün listenize ve kategorizasyonuna dayanarak reklamlarınızı uygun gördüğü aramalara çıkarır. Birkaç hafta otomatik kampanya çalıştırıp sonuçları inceleyin. Raporlardan, hangi arama terimlerinin satış getirdiğini, hangilerinin çok maliyet yaratıp satış getirmediğini göreceksiniz. Sonra stratejik hamle: iyi performans gösteren arama terimlerini manuel kampanyalara taşıyın. Manuel kampanyada bu terimleri tam veya geniş eşleme (exact/broad match) olarak hedefleyip ayrı kampanyalar kurabilirsiniz. Böylece başarılı kelimelere özel bütçe ayırabilir, teklifleri (bids) optimize edebilirsiniz. Kötü veya alakasız terimler için de negatif anahtar kelimelisteleri oluşturarak otomatik kampanyanızda boşa harcama yapmayı engellersiniz.
3. Teklif Optimizasyonu (Bidding Strategy): Amazon PPC’de her anahtar kelime için bir tıklama başı maksimum teklif (bid) belirlersiniz. Stratejinizi belirlerken, yüksek dönüşüm oranı olan kelimelere daha agresif, düşük dönüşümlü ama hacimli kelimelere temkinli yaklaşın. Amazon’un bir de dinamik teklif ayarları var; örneğin “down only” modunda Amazon, dönüşüm ihtimali düşük gördüğü durumda teklifinizi otomatik düşürebilir, “up and down” modunda ise dönüşüm olasıysa arttırabilir. Yeni başlayanlar için genelde “down only” güvenli bir ayardır, zira Amazon’un fazla yükseltip bütçeyi yakmasını istemezsiniz. İleri seviyede, dönüşümleri iyi izleyip manuel karar vermek daha da efektif olur. Stratejik olarak ACoS hedefi belirleyip, her anahtar kelime için “bu kelime bana %20 ACoS ile satış getirsin istiyorum” gibi bir hedef oran belirleyebilirsiniz. Eğer bir kelimenin ACoS’u çok yüksekse (ör. %100), demek ki ya teklif fazla ya dönüşüm oranı kötü; ya bid’i düşürün ya da bir süre durdurun. Tam tersi, bir kelime %5 ACoS ile süper gidiyorsa, belki bid’i artırıp daha üst sıralarda daha çok gösterim almasını sağlayıp hacmi yükseltebilirsiniz.
4. Kampanya Yapısı (Organization): Reklamları yönetirken stratejik bir kampanya ve reklam grubu yapısı kurmak işinizi kolaylaştırır. Örneğin, farklı ürünleriniz varsa her biri için ayrı kampanyalar açın. Hatta tek bir ürün için bile, farklı anahtar kelime temaları için ayrı reklam grupları yapabilirsiniz. Diyelim mutfak bıçağı satıyorsunuz; bir reklam grubunda “şef bıçağı, profesyonel mutfak bıçağı” gibi pro kullanıcı terimlerini, başka bir grupta “mutfak bıçağı seti, ev bıçak takımı” gibi ev kullanıcı terimlerini hedefleyebilirsiniz. Bu ayrım, sonuçları daha net görmenizi sağlar. Ayrıca marka anahtar kelimelerinizi (marka adınızı içeren aramalar) ayrı tutmak iyi bir stratejidir; kendi markanızı arayan kişiye zaten siz çıkmalısınız, bunlar genelde düşük ACoS getirir, ayrı takip edin.
5. Sürekli İzleme ve İyileştirme: PPC stratejisi statik olamaz, sürekli veriye göre ayar yapmalısınız. Haftalık olarak kampanya raporlarını inceleyin. Amazon’un sunduğu Search Term Report (Arama Terimi Raporu) altın değerindedir; müşterilerin tam olarak ne arayıp reklamınıza tıkladığını gösterir. Bu raporda alakasız bir arama tespit ederseniz hemen negatifleyin ki bütçe yemesin. Ya da daha önce düşünmediğiniz bir arama keşfedersiniz, örneğin “paslanmaz çelik kamp bıçağı” gibi – bunu yeni bir anahtar kelime olarak ekleyip teklif verin. Zamanlama ve bütçe ayarı da stratejik bir konudur: Bazı satıcılar reklamları günün belirli saatlerinde veya belirli günlerde kısmayı dener. Örneğin gece yarısı tıklamalar satışa dönmüyorsa, belki gece bütçeyi azaltmak mantıklı olabilir. Ancak Amazon şu an saatlik zamanlama arayüzde sunmuyor, bunu manuel yapmanız gerekir (veya 3. parti yazılımlar kullanılır).
6. Rakip Analizi ve ASIN Hedefleme: Sadece anahtar kelime değil, Amazon PPC’de ASIN hedefleme (Product Targeting) özelliği de var. Bu, rakiplerinizin ürün detay sayfalarında reklamınızı gösterme imkanı verir. Stratejik olarak, sizden daha pahalı veya daha düşük puanlı ürünleri hedeflemek mantıklı olabilir; müşteri o sayfadayken sizin daha iyi teklifinizi görüp gelebilir. Rakip analizi yapıp en çok satış yapan rakip ürünleri belirleyin ve Sponsored Display veya Sponsored Products’ın Product Targeting özelliğiyle bu ASIN’lere reklam verin. Tabii burada teklifleri iyi ayarlamak ve sonuçları izlemek gerek; bazen rakip sayfasında gösterim çok olsa bile dönüşüm az olabilir, hemen pes etmeyin belki resim veya fiyat revizyonu gerekebilir.
7. A/B Testleri ve Denemeler: Stratejide, bir de deneme-yanılma payı var. Farklı yaklaşımları test edin. Örneğin bir dönem yüksek bid verip agresif strateji izleyin, sonraki dönem düşük bid ile verim odaklı strateji izleyin, sonuçlara bakın. Amazon ayrıca kampanya deneyleri sunmaya başladı markalar için (tanıtım metinleri, görseller, vs. A/B test imkanı). PPC’de de benzer mantıkla, belki iki benzer ürününüz var, farklı stratejiler deneyip öğrenin.
Unutmayalım ki Amazon PPC, üç satıcıdan ikisinin aktif kullandığı bir araçtır; yani hemen herkes arenada. Bu yüzden sadece reklam vermek yetmez, akıllı reklam vermek kazandırır. İyi bir PPC stratejisi, reklam harcamalarınızın boşa gitmesini önler, kârlılığınızı koruyarak satışlarınızı artırır. Dengeli bir reklam-satış ilişkisi kurduğunuzda, reklamlarınız organik sıralamanıza da katkı sağlar (satış hızınız arttığı için). Sonuç olarak, PPC stratejileri konusunda ne kadar ustalaşırsanız, Amazon’da satış yaparak para kazanma hedefinize o kadar emin adımlarla ilerlersiniz.
Amazon Marka Tescili

Amazon’da başarılı ve sürdürülebilir bir iş kurmanın en önemli adımlarından biri de kendi markanızı oluşturmak ve korumaktır. İşte bu noktada Amazon Marka Tescili (Amazon Brand Registry) programı devreye giriyor. Amazon Marka Tescili, özel marka sahibi satıcıların Amazon’da ek avantajlar ve koruma mekanizmaları elde etmesini sağlayan bir programdır. Bu bölümde, marka tescilinin ne olduğu, nasıl yapıldığı ve size neler kazandıracağı konularını ele alacağız.
Amazon Brand Registry nedir?
Kısaca, Amazon’da kendi tescilli markanızın sahibi olduğunuzu belgeleyerek kaydolduğunuz bir programdır. Bunu yapabilmek için öncelikle ürünlerinizi satacağınız markanın bir ticari marka (trademark) olması gerekiyor. Yani ülkenizde veya uluslararası bir marka tescil kuruluşunda marka adınızı tescil ettirmeniz şart (Türkiye’de Türk Patent ve Marka Kurumu’na kayıt veya Amazon’un kabul ettiği yurtdışı eşdeğer kurumlar). Amazon, marka tescili başvurusunda sizden bu marka kayıt belgesini veya başvuru numarasını isteyecektir. Marka tesciliniz onaylı değilse (sadece başvuru aşamasındaysa) Amazon bazı durumlarda “hızlandırılmış kayıt” için avukat vekalet mektubu gibi ek şeyler isteyebiliyor. Genelde tavsiye edilen, markanızı tescil ettirip belgenizi alınca başvurmaktır.
Marka tesciliniz onaylandığında Amazon size bir kod verir ve bu kodu marka kayıt başvurunuzda doğrulamak için kullanırsınız. Sonrasında artık Amazon sizi o markanın sahibi olarak tanır. Peki bu size ne sağlar?
Marka Tescili Avantajları:
- A+ İçerik (EBC - Enhanced Brand Content): Marka tescili yapan satıcılar, ürün listelemelerinde klasik düz metin yerine zengin içerikler kullanabilir. Örneğin ürün açıklaması alanında grafikler, karşılaştırma tabloları, yüksek kaliteli görseller ve marka hikayesi bölümleri ekleyebilirsiniz. Bu A+ içerikler, ürün sayfalarınızı görsel açıdan çok daha çekici ve bilgilendirici hale getirir. Müşterilerin satın alma kararını olumlu etkilediği kanıtlanmıştır.
- Amazon Marka Mağazası (Storefront): Markanız için Amazon’da küçük bir mağaza açabilirsiniz. Bu, Amazon.com.tr/markanız gibi bir özel sayfadır ve içerisinde markanıza ait tüm ürünleri kategoriler halinde sergileyebilirsiniz. Adeta minik bir web sitesi gibi düşünün. Bu mağazayı sosyal medyada veya reklamlarınızda paylaşarak doğrudan tüm ürün portföyünüzü müşterilere göstermek mümkün.
- Sponsored Brands Reklamları: Marka tescili ile açılan Sponsored Brands (eski adıyla Headline Search Ads) reklamlarını kullanabilirsiniz. Önceki PPC bölümünde bahsettiğimiz o üstte görünen banner reklamlar sadece marka tescilli satıcılara açıktır. Ayrıca Sponsored Display (gelişmiş yeniden hedefleme reklamları) gibi bazı reklam türleri de marka tescili şartına bağlı.
- Marka Analitiği (Brand Analytics): Bu program belki de en değerli avantajlardan biri. Brand Analytics sayesinde Amazon’un elindeki bazı verileri görebilirsiniz. Örneğin aranan terimler raporu: belirli bir zaman aralığında Amazon’da en çok aranan kelimeler neler, sizin ürününüz aramalarda nerede çıkıyor, ilk tıklanan ürün hangisi vs. Bu tarz veriler ürün stratejinizi geliştirmenize yardımcı olur. Ayrıca sepet analizi, müşteri demografisi gibi veriler de marka sahiplerine sunuluyor. Örneğin müşteriler sizin ürünü alırken yanında en çok ne almış öğrenebilirsiniz (bundle fikirleri verir).
- Sahiplik Koruması ve Hak Talepleri: Marka tescili olan bir satıcı, kendi ürün listelemeleri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olur. Örneğin başlık, açıklama gibi alanları siz doldurursunuz ve başka satıcı değiştiremez (marka sahibi olduğunuz için). Ayrıca eğer sizin markalı ürününüzü izinsiz biri listeleyip satmaya çalışırsa, (gerçek stok ya da taklit olması durumunda) Amazon’a ihlalde bulunduğu konusunda şikayette bulunabilirsiniz. Marka tesciliniz yoksa bu gibi durumlarda mücadele etmesi zor olabiliyor. Brand Registry portalinde şikayet yönetim arayüzü var; taklit ürün satmaya çalışanları raporlayabilirsiniz, Amazon hızlı şekilde ilgilenir. Bu, markanızı kötü niyetli satıcılara karşı korur.
- Vine & Early Reviewer Program: Marka sahipleri, yeni ürünlerine ilk yorumları almak için Amazon Vine programına (bazı davetli yorumculara ücretsiz ürün gönderme karşılığı değerlendirme alma) veya Early Reviewer (ilk birkaç müşteriye küçük kupon teşviki) programına erişebilir. Bu programlar, ürün lansmanında sosyal kanıt (yorum) oluşturmayı kolaylaştırır.
Özel Marka (Private Label) Stratejisi: Zaten marka tescili çoğunlukla kendi markasını oluşturan “private label” satıcıların izlediği bir yol. Kendi markanızı yaratıp, belki Çin’de özel üretim yaptırıp Amazon’da satıyorsanız, markanızı tescil ettirerek yukarıdaki tüm avantajları devreye sokmalısınız. Bu sadece işinizi büyütmek için değil, aynı zamanda emeğinizle oluşturduğunuz listeyi başkalarının sabote etmesini önlemek için gerekli. Örneğin diyelim “ABC” adlı bir markayla yoga matı satıyorsunuz, çok uğraştınız yorum topladınız. Bir bakmışsınız farklı bir satıcı sizin ABC Yoga Matı ürün sayfanızda düşük fiyatla satış yapıyor (belki taklit ürün). Marka tesciliniz varsa, Amazon’a bunun sizin markanız olduğunu bildirip o listeyi sizden başkasının kullanmasını engelleyebilirsiniz. Tescil yoksa Amazon “herkes satabilir, açık liste” diyebilir.
Türkiye özelinde marka tescili süreci: Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan tescil almak genelde 6-8 ay sürebiliyor. Başvuru yapıp resmi bültende yayımlanması, itiraz süreleri vs. var. Hızlı hareket etmek için markanızı önceden düşünün ve başlatın. Amazon, marka başvuru numarası (başvuru yapıldığını gösteren numara) ile kayıt alabiliyor ancak orada da USPTO (ABD Patent Ofisi) veya EUIPO (AB Marka Ofisi) gibi kurumlar daha tercih ediliyor. Bu detaya girmeye gerek yok, ama ciddiyseniz global pazar da düşünüyorsanız belki AB veya ABD üzerinden de marka başvurusu yapabilirsiniz (Amazon US’de de satacaksanız özellikle).
Sonuç olarak, Amazon Marka Tescili, sizi sıradan bir satıcıdan markalı bir işletmeye taşıyan adımdır. Amazon da markalara değer vermekte ve onlara daha iyi araçlar sunmaktadır. Müşteriler de marka bilinirliği olan ürünlere daha sıcak bakar, çünkü bir kalite göstergesi olarak görüyorlar. Kendi markanızı inşa edip Amazon’da bunu tescillemek, uzun vadeli bir varlık oluşturmak demektir. Marka etrafında sadık müşteri kitlesi oluşturabilir, ürün gamınızı genişletebilir ve belki de ileride işinizi devredebilir veya Amazon dışında da satış kanallarına açılabilirsiniz. Kısacası, Amazon’da satış yaparak para kazanma işini bir level yukarı taşımak istiyorsanız, marka tescili bunun olmazsa olmazlarındandır.
Amazon Lojistik
Amazon Lojistik, Amazon’un e-ticaretin bel kemiği olan depolama ve dağıtım süreçlerinde yarattığı devrimsel altyapıyı ifade eder. Bir Amazon satıcısı olarak lojistiği anlamak ve verimli kullanmak, başarınızın kritik bir parçasıdır. Bu bölümde, Amazon’un lojistik çözümlerini, depolama ve gönderim süreçlerini ve bunların sizin işinize etkisini inceleyeceğiz.
Amazon Lojistik Ağı ve FBA: Amazon dünya genelinde yüzlerce devasa fulfillment center (sipariş karşılama merkezi) ile çalışıyor. Bu merkezler stratejik konumlara yerleştirilmiş depolardır. Siz FBA kullandığınızda ürünlerinizi bu depolardan birine (veya Amazon yönlendirmesine göre birkaçına) gönderiyorsunuz. Amazon, sipariş geldiğinde en yakın depodan ürünü müşteriye yolluyor. Böylece Prime hızında teslimat mümkün oluyor. Amazon’un lojistik operasyonu o kadar güçlü ki, saniyede onlarca sipariş işleniyor, robotik sistemler ve yazılımlarla en verimli şekilde paketlenip kargolanıyor. Bir satıcı olarak belki sizin tek başınıza asla yapamayacağınız hız ve verimlilikte bir lojistik hizmetinden yararlanmış oluyorsunuz.
Envanter Yönetimi: Lojistik sadece ürünü depoya koymak değil, aynı zamanda stokları doğru yönetmek anlamına gelir. Amazon, FBA satıcılarına Inventory Performance Index (IPI) adıyla bir skor verir. Bu skor, stok devir hızınıza, fazla stok veya stok dışı kalma durumlarınıza göre belirlenir. IPI’nizi yüksek tutarsanız, Amazon size daha cömert depolama alanları sunar; düşük olursa depo alanınızı kısıtlayabilir. Yani lojistik planlamanızı iyi yapmalısınız: Çok fazla stok gönderip depoda çürütürseniz IPI düşer (ve gereksiz depolama ücreti ödersiniz), az gönderip sık sık stok out olursanız satış kaybedersiniz ve yine IPI düşebilir. İdeal olan, talebi karşılayacak yeterli stoğu bulundurmak ama aşırıya kaçmamaktır. Bu da talep tahminleme, yeniden sipariş noktası belirleme gibi klasik envanter teknikleriyle sağlanır. Amazon’un satıcı panelinde bu konulara yardımcı araçlar vardır, ayrıca Helium10’in Inventory Protector, Forecast özelliği gibi üçüncü parti araçlar da planlamada işinize yarayabilir.
FBM (Fulfilled by Merchant) ve Kendi Lojistiğiniz: Amazon lojistiğinden bahsederken sadece FBA değil, FBM (satıcının kendi kargolaması) modelini de anmak gerek. Bazı satıcılar, özellikle büyük hacimli veya özelleştirilmiş ürünlerde FBA yerine kendileri göndermeyi tercih edebiliyor. Bu durumda kendi lojistik sürecinizi mükemmel işletmelisiniz: Sipariş gelir gelmez paketleyip güvenilir bir kargo ile yollamak, takip numarasını girmek, iade olursa hızlıca halletmek gibi. FBM yapıyorsanız Amazon’un lojistik avantajından yararlanamıyorsunuz, ama belki maliyet veya ürün özelinde gerekebilir. Unutmamak lazım ki, müşteriler Amazon’dan aldığında kargonun da Amazon kalitesinde olmasını bekler. Siz kendiniz yavaş veya kötü paketleme yaparsanız müşteri memnuniyetsizliği kaçınılmaz olur. Bu da olumsuz yorumlara, hatta hesap sağlığınıza (geç kargo, kargo hatası vb.) zarar verir.
Çoklu Kanal Lojistik (Multi-Channel Fulfillment): Amazon’un lojistik hizmetini Amazon dışı satışlar için de kullanmak mümkün. Diyelim kendi web sitenizden veya başka bir pazaryerinden de satış yapıyorsunuz, stoklarınız Amazon depolarında. Amazon’un MCF (Multi-Channel Fulfillment) özelliği ile, Amazon depodaki ürünü kendi sitenizin müşterisine de gönderebilirsiniz. Tabii bunun da bir ücreti var ama belki tek depoda tüm stokları tutup her kanalı oradan beslemek işinizi kolaylaştırabilir.
Uluslararası Lojistik: Eğer Amazon’un farklı ülke pazarlarında satış yapıyorsanız (Global Selling), lojistik daha da kritik hale gelir. Mesela Türkiye’den bir ürünü Amazon ABD’de satmak istiyorsanız, ya her siparişi tek tek Türkiye’den yollayacaksınız (bu çok yavaş olur, müşteriye 2-4 hafta teslim vb, pek sürdürülebilir değil) ya da toplu olarak ürünleri ABD’de bir Amazon deposuna göndereceksiniz (yani orada FBA). İkinci seçenek genelde tek yol. Bunun için de uluslararası nakliye, gümrük işlemleri vs. devreye giriyor. Amazon, bazı programlar (Amazon Global Logistics gibi) ile bu konuda da yardımcı olabiliyor. Örneğin Avrupa’da Pan-EU FBA denilen bir sistem var; Almanya’ya stok gönderen bir satıcı, Pan-EU etkinleştirdiyse Amazon o stoğu tüm Avrupa ülkelerine dağıtıp oralardan teslim edebiliyor. Bu, lojistikte tek elden Avrupa’yı kapsama avantajı sağlıyor ama yasal olarak KDV kayıtları vs. gerektiriyor.
Lojistikte Maliyet Optimizasyonu: Amazon lojistik işini hafifletse de, maliyet boyutu doğru yönetilmezse kârınızı yiyebilir. FBA’de gereksiz yere uzun süre yatan stoklar için long-term storage fee denilen ekstra ücretler var (ABD’de 365 günden uzun kalanlar mesela). Ağır ve büyük ürünlerde FBA kargo ücreti yüksek çıkabilir, belki kendi göndermek daha iyi olur. Örneğin 30kg ağırlığında bir spor ekipmanı satıyorsanız, Amazon bunu Prime ile göndermek için yüksek ücret alacak; belki yerel satışa odaklanıp kendiniz kamyonetle dağıtsanız bile daha ucuza gelebilir. Bu gibi analizleri yapmalısınız. Amazon’un FBA ücret çizelgelerini inceleyin ve ürünlerinize uygulayın. 70% daha ucuza kargo gibi genelleme yapıyor Amazon (ABD’de Amazon’un anlaşmaları gerçekten çok uygun, Türkiye’de de MNG, Yurtiçi gibi ile uygun anlaşmaları vardır), ama siz yine de kontrol edin.
Son Kilometre ve Amazon Logistics (AMZL): Amazon, birçok bölgede “Amazon Logistics” adlı kendi kargo teslimat ağını kurdu. Yani kargo firması gibi, Amazon logolu araçlar paketleri taşıyor. Türkiye’de de kısmen var, özellikle İstanbul’da. Bu son kilometre işini de kontrol ederek teslimat hızını ve kalitesini artırıyorlar. Satıcı olarak belki farkında değilsiniz, sipariş gelince kiminle yollanacağını Amazon seçiyor; ama bilmelisiniz ki Amazon bu alanda da yatırımlar yaparak lojistikten lojistiğe fark yaratıyor. Özellikle ABD’de Amazon Flex ile bireysel kuryelere bile iş dağıtarak esnek teslimat modelleri var.
Kısaca, Amazon Lojistik, e-ticaret işinizin müşteriye dokunan yüzüdür. Ürün harika olabilir, ama kötü paket veya geç kargo her şeyi berbat edebilir. Amazon’un sunduğu muazzam lojistik altyapı, sizin küçük bir işletme olsanız bile dev bir operasyon gücünden yararlanmanızı sağlar. Bu avantajı akıllıca kullanmak gerekir. Envanterinizi planlayın, FBA kurallarına uyun (mesela gönderim yaparken doğru etiketleme, koli standardı gibi kuralları var – bunlara dikkat edin yoksa depo almaz veya ek ücret yazar), kendi depolama ve kargo süreçlerinizi de FBA gibi disiplinli yürütün. Böylece Amazon’da satış yaparak para kazanma serüveninizde lojistik, bir sorun alanı değil, rekabetçi bir avantaj haline gelecektir.
Amazon Satış Ortaklığı
“Amazon Satış Ortaklığı” terimi, Amazon ekosisteminde biraz kafa karıştırıcı olabiliyor çünkü farklı anlama çekilebiliyor. Burada kastettiğimiz, Amazon’un Satış Ortaklığı Programı yani Affiliate (İş Ortağı) Programıdır. Amazon’un “Amazon Associates” olarak bilinen bu programı, web sitesi sahiplerinin, blog yazarlarının veya içerik üreticilerinin Amazon ürünlerine link vererek komisyon kazanmalarını sağlayan bir sistemdir. Bu, doğrudan Amazon’da ürün satan satıcı olmaktan farklı bir gelir modelidir, ancak Amazon ile para kazanma yollarından biri olduğu için bahsetmeye değer. Ayrıca bazen yeni başlayanlar Amazon satıcılığı ile affiliate programını karıştırabiliyor, o yüzden netleştirelim.
Amazon Affiliate (İş Ortaklığı) Programı Nedir?
Bu programda siz bir satış ortağı olarak Amazon’da satılan herhangi bir ürün için özel bir takip linki oluşturabilirsiniz. Bu linki kendi web sitenizde, sosyal medya içeriğinizde, YouTube videonuzda vs. paylaştığınızda ve bir kullanıcı o linke tıklayıp Amazon’dan alışveriş yaptığında, Amazon size bir komisyon öder. Komisyon oranları ürün kategorisine göre değişir, genelde %1 ile %10 arasında değişen oranlar söz konusudur. Örneğin kitap kategorisinde belki %4, elektroniklerde %3, moda kategorisinde %7-10 gibi. Lüks güzellik ürünlerinde en yüksek komisyon %10 seviyesinde belirlenmiş durumda.
Örneğin bir teknoloji blogu işletiyorsunuz ve bir laptop incelemesi yaptınız. Yazının sonuna “Bu laptopu Amazon’dan satın al” diye bir link koydunuz (tabii affiliate programına üyeyseniz, linkinizi özel şekilde oluşturacaksınız). Ziyaretçi tıklayıp laptopu 10.000 TL’ye satın aldı. Eğer bu kategoride komisyon %3 ise, siz 300 TL komisyon kazanırsınız. Amazon bu komisyonu kendi kazancından verir; satıcı (ürünü satan) normal satış yapmış olur, affiliate ödemesi Amazon’un pazarlama gideri sayılır. Hatta müşteri sizin linkle gidip o an değil de 1-2 gün içinde alırsa yine komisyon size yazar (tarayıcı çerez süreleriyle belirleniyor, genelde 24 saat içinde alışveriş olmalı, ancak sepetine eklediyse 90 güne kadar sayabilir vs. kural detayları var).
Satış Ortaklığı vs Satıcılık:
Önemle belirtelim, affiliate programı Amazon’da fiziken ürün satmak demek değildir. Burada siz bir nevi Amazon için trafik getiren, müşteri yönlendiren kişi oluyorsunuz. Stok tutmazsınız, müşteri hizmetiyle uğraşmazsınız, kargo vs yapmazsınız. Sadece tavsiye ettiğiniz ürünler üzerinden pay alırsınız. Gelir modeli olarak bakarsak, affiliate ile ciddi gelir kazanmak için büyük bir kitleye hitap etmeniz lazım. Örneğin bir YouTuber “favori makyaj ürünlerim” videosu yapıp altına Amazon linkleri koyuyor. Yüzbinler izliyor, binlerce kişi tıklıyor, belki yüzlerce kişi satın alıyor; oradan komisyonlar birikiyor. Orta ölçekli bir içerik platformu için ayda birkaç yüz dolar pasif gelir normaldir. Büyükleri zaten milyon dolarlar kazandı bu işten (özellikle ABD’de, bir dönem ücretler yüksekti).
Amazon Türkiye’de affiliate program var mı? Evet, Amazon TR de bir süre önce Satış Ortaklığı programını açtı. Komisyon oranları gene benzer düşük seviyelerde. Henüz yurtdışı kadar yaygın değil belki ama giderek blog yazarları vs. arasında bilinirliği artıyor. “Satış Ortaklığı” kavramı genelde ülkemizde geçmişte başka e-ticaret sitelerinin (Hepsiburada vb) da benzer programlarından biliniyor, ama Amazon bu işin mucidi ve en büyük ağı durumunda.
Amazon Satıcıları ve Affiliate:
Şimdi, bir Amazon’da satış yapan kişi olarak affiliate programını dolaylı da olsa nasıl kullanabilirsiniz? Örneğin kendi ürününüz var, markalı özel ürün satıyorsunuz. Bunu tanıtmak için bir blog yazdınız sitenizde. Orada ürününüzü Amazon’dan almak için affiliate link koyabilirsiniz. Müşteri tıklar, Amazon’a gider ve alırsa hem satıcı olarak kârınızı yaparsınız, hem de Amazon size bir de affiliate komisyonu öder! Bu, bir nevi çifte kazanç. Amazon’un kurallarına aykırı değil, ama belki çok büyük meblağlar dönmüyor. Yine de var olan affiliate programı kendi ürününüze trafik çekmek için kullanılabilir. Tek dikkat: Amazon kendi reklam tıklama vs. sistemleriyle doldurma yaparsanız, yani bu modeli kötüye kullanırsanız yakalar, o yüzden normal kullanımda kalın.
Affiliate’in Stratejik Önemi:
Satıcı perspektifinden affiliate program aslında harici trafik çekmek için bir araç. Diyelim ki bir yemek tarifi bloguyla anlaştınız, sizin baharat setinizi tavsiye edecek. O blogcuya affiliate link verdiniz, satış olunca o komisyonunu alıyor (bu bir nevi influencer marketing de sayılır). Siz de satış yaptınız. Böylece Amazon dışındaki müşterileri Amazon’daki ürün sayfanıza çekmiş oldunuz. Amazon dışı trafiği Amazon çok seviyor çünkü müşteri kazandırıyorsunuz. Bu da ürünlerinizin sıralamasına pozitif yansıyor genelde. Yani affiliate link aslında satıcıya da faydalı, “win-win-win” bir durum: Amazon satış yaptı, blogcu komisyon aldı, siz ürün sattınız ve belki organik sıralamanız yükseldi.
Satış Ortaklığı ile Karıştırmayın:
Özetlersek, Amazon satış ortaklığı programı affiliate marketing olayıdır. Doğrudan Amazon’da satıcılık yaparak para kazanmak ile karıştırılmamalı. Biri ürün tedarik edip satmaktır, diğeri müşteri yönlendirip komisyon almadır. Bu makalede odaklandığımız Amazon’da satış yaparak para kazanma konusu ilkidir (satıcılıktır). Ancak affiliate de Amazon’dan gelir etmenin başka bir yolu olduğu için değinmek istedik.
Sıkça görülen bir karışıklık da şu: Bazı kişiler “Amazon’da satış ortaklığı yapacağım” derken aslında Amazon dropshipping kastediyor olabiliyor. Yani “ürünü ben stoklamayacağım, bulacağım, satış ortağı gibi komisyon alacağım” zannediyor ama Amazon’da öyle bir model direkt yok (Amazon, dropshipper da olsanız sizi ürünün satıcısı kabul ediyor). Affiliate tamamen Amazon dışında bir web trafiği işi.
Sonuçta, eğer bir içerik üreticisiyseniz Amazon Satış Ortaklığı (Affiliate) programına katılarak da para kazanabilirsiniz. Ancak bu makaledeki bağlamımız satıcılar olduğu için, sadece farkı ortaya koymak adına açıkladık. Amazon’da gerçek anlamda para kazanmanın yolu genellikle satıcı olmaktan geçiyor. Affiliate gelirleri güzel ek gelir olabilir ama dev bir medya varlığınız yoksa sınırlı kalabilir. Öte yandan, satıcı olarak affiliate taktiklerini kullanmak akıllıca olabilir. Her halükarda, Amazon ekosistemi bu tür birden fazla gelir imkanı sunduğu için eşsizdir. İster satıcı olun ister satış ortağı, Amazon’da satış yaparak para kazanma hedefinize uygun bir yol bulabilirsiniz.
Amazon Hesap Sağlığı
Amazon’da bir satıcı hesabı yönetirken en önemli konulardan biri de hesap sağlığı (account health) konusudur. Amazon, müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutabilmek için satıcı performansını çeşitli metriklerle sürekli izler. Hesap sağlığı da bu performans metriklerinin genel bir özetidir ve belli eşiklerin altında kalan satıcılar için hesaplarının kapatılmasına kadar varabilecek ciddi yaptırımlar söz konusudur. Yani Amazon’da kalıcı ve başarılı olmak istiyorsanız, hesap sağlığınızı korumaya özen göstermelisiniz.
Amazon hesap sağlığı tipik olarak üç ana kategori etrafında değerlendirilir:
- Müşteri Hizmeti Performansı (Customer Service Performance): Bunun içinde en kritik metrik Sipariş Hata Oranı (Order Defect Rate - ODR)’dır. ODR, aldığınız siparişlerden kaç tanesinde bir sorun çıktığını gösterir. Bu sorunlar; negatif müşteri feedback’i (olumsuz satıcı yorumu), A-Z garanti talepleri (müşterinin Amazon’a başvurması) veya kredi kartı ters ibraz oranlarına dayanır. Amazon, ODR’nin %1’in altında olmasını ister. Yani 100 siparişte en fazla 1 problemli duruma tolerans vardır. Eğer ODR %1’i geçerse hesabınız risk altındadır. Müşteri hizmeti performansını etkileyen diğer şeyler: müşterilerin size verdiği satıcı puanları, size ulaşan mesajlara cevap süreniz vs.
- Sevkiyat Performansı (Shipping Performance): Burada da Geç Gönderim Oranı (Late Shipment Rate) ve Gönderilmeyen Sipariş Oranı (Pre-Fulfillment Cancel Rate) gibi metrikler var. Amazon, tüm siparişlerin tahmini kargoya veriliş tarihinde veya öncesinde kargolanmasını bekler. Eğer belirlenen zamanda kargoya veremezseniz, geç gönderim sayılır ve oran %4’ü geçmemeli. Yine, stok yok veya başka nedenle siparişi iptal ederseniz bu da müşteriye kötü deneyim; iptal oranınızın %2,5’tan düşük kalmasını isterler. FBA kullanıyorsanız bu kargo metriklerini Amazon halleder, ama FBM yapıyorsanız kesinlikle zamanında göndermelisiniz.
- Politika Uyumu (Policy Compliance): Amazon’un sayısız politikası var (yasaklı ürünler, doğru ürün açıklaması, fatura kesme, mesajlaşma kuralları vs.). Eğer bunlardan birini ihlal ederseniz, uyarı veya ihlal bildirimi alabilirsiniz. Örneğin sahte ürün satışı, telif hakkı ihlali, müşteri ile politikalara aykırı iletişim, manipülatif yorum alma girişimi gibi şeyler politika ihlalleridir. Hesap sağlığı sayfanızda bu konularla ilgili açılmış vaka (case) var mı görebilirsiniz. Ama diyelim bir markadan şikayet geldi “ürünümü yetkisiz satıyor” diye; bu da bir ihlal sayılır ve çözüm sunana kadar hesap askıya bile alınabilir.
2020’lerin başında Amazon, bu metrikleri tek bir puanlama sistemine çevirdi: Account Health Rating (AHR) adlı bir puan. 1000’den başlayıp ihlallere göre düşen bir puan sistemi. Yeşil, sarı, kırmızı şeklinde risk durumunu görsel olarak da aktarıyorlar. Örneğin 200-1000 arası puan yeşil (iyi), 100-199 sarı (riskli), 100 altı kırmızı (çok riskli, hesap kapama eşiğinde) gibi bir sistem uygulandı. Bu AHR, tüm o yukarıda bahsettiğimiz faktörlerin bir arada değerlendirmesini yansıtıyor. Yani performans hedeflerini ne kadar karşıladığınızı tek bakışta gösteren bir skor.
Hesap Sağlığını Korumak İçin İpuçları:
- Müşteri Memnuniyetini Öncelik Edin: Bu genel bir cümle gibi dursa da, pratikte demek oluyor ki hızlı kargo, doğru ürün tanımı, sağlam paketleme, hızlı iletişim ve sorunsuz iade süreçleri sağlamalısınız. Müşteriyi yanıltacak bilgiler vermemek, sorunu çıktığında yapıcı yaklaşmak gerekir. Örneğin bir müşteri “ürünüm kusurlu geldi” dedi; hemen çözüm üretin, iade değişim neyse yapın, Amazon’a gitmeden halledin. Müşteri negatif yorum bırakırsa Amazon’da itiraz hakkınız yok (satıcı feedback’i adil olsa da kalır), o yüzden en başta olumsuzluk olmamasına çalışmak lazım.
- Siparişleri Zamanında İşleyin: Eğer tatildeyseniz veya yetişemeyeceğiniz bir durum olursa mağazanızı tatile alabilirsiniz. Sipariş geldiyse asla geciktirmeyin. Lojistik altyapınız size yetmiyorsa belki FBA’ye geçmeyi düşünün. Stoğunuz bittiğinde hemen listeyi durdurun, elde olmayan ürüne sipariş alıp iptal etmeyin.
- Amazon Kurallarını İyi Bilin: Basit gibi gözüken hatalar bile sıkıntı yaratabilir. Örneğin müşteriye kargo paketi içine “Bize 5 yıldız ver, bir sonraki alışverişte indirim kazan” gibi not koymak Amazon’un yorum politikasına aykırıdır (teşvik yasak). Yakalanırsanız hesap uçabilir. Yine fatura kesmeyi ihmal eden satıcılar var TR’de, müşteri vergi şikayetiyle Amazon’a gidebiliyor, başınız ağrıyabilir. Yasaklı ürün listesine bakmadan ürün yüklemeyin; bitkisel takviye vs. satarken dikkat, onay gerekebilir. Kısaca, platformun yönergelerini sindirin.
- İhlal Uyarılarını Ciddiye Alın: Bazen Amazon’dan “Şu ASIN için marka ihlali bildirimi aldık, lütfen fatura yükle” gibi mesaj gelebilir. Bunu görmezden gelirseniz bir süre sonra hesabı askıya alabilirler. Derhal aksiyon alıp Amazon’un istediğini sağlamalısınız (gerekirse satış belgesi, tedarikçi faturası, açıklama metni vs.). Hesap askıya alınırsa da hemen bir eylem planı (Plan of Action) yazarak başvuru yapmalısınız. Amazon, somut adımlar attığınızı ve sorunu çözeceğinizi görürse hesabı geri açabilir.
- Hesap Sağlığı Panelini Takip Edin: Seller Central’da “Account Health” sayfası var, burayı düzenli kontrol edin. Burada tüm kritik metrikler gösterilir. Yeşil-tik olanlar problem yok demek, kırmızı ünlem görürseniz hemen o konuya eğilin. Örneğin ODR %1’i aştığında kırmızı uyarı olur, belki o an hemen Amazon’a proaktif açıklama gönderip çözeceğinizi belirtmek akıllıca olabilir.
Amazon’un disiplinli yaklaşımlarının temelinde müşteri deneyimine verdiği önem yatıyor. Bu nedenle bazen satıcılar “çok katılar” diye serzenişte bulunsa da, aslında uzun vadede bu sıkı standartlar herkesi iyi hizmet vermeye zorluyor ve bu da platformun güvenini koruyor. Siz de bir satıcı olarak bu standartları benimseyip ona göre hareket etmelisiniz. Bunu tehdit gibi değil, bir kalite yönetim sistemi gibi görün. Nasıl ki bir restoranda hijyen puanı varsa, Amazon’da da hesap sağlığı puanınız var.
Sonuç olarak, Amazon’da sürdürülebilir para kazanmanın yolu hesap sağlığınızı korumaktan geçer. Mükemmel müşteri deneyimi sunarsanız, Amazon size ödül olarak işinizi devam ettirme ve büyütme fırsatı verir. Hesap sağlığını ihmal ederseniz, tam işler yolunda giderken birden hesap kapanması şokunu yaşayabilirsiniz ki bu hiç istemeyeceğiniz bir durum. Bu yüzden bu konuya gereken önemi verin, böylece Amazon’da satış yaparak para kazanma yolculuğunuz kesintisiz ve başarılı bir şekilde sürsün.
Amazon Envanter Yönetimi
Amazon’da satış yaparken arka planda sessizce ama hayati bir rol oynayan bir konu varsa o da envanter yönetimidir. Envanter (stok) yönetimi, hangi üründen ne kadar elinizde bulunduğu, ne zaman yeniden sipariş verileceği, hangi depoda ne kadar stok olduğu gibi konuları kapsar. İyi bir envanter yönetimi, hem satış fırsatlarını kaçırmamanızı sağlar hem de gereksiz maliyetlere katlanmanızı önler. Bu bölümde Amazon özelinde envanter yönetiminin püf noktalarını ele alacağız.
Stok Takibi ve Yenileme:
Amazon Seller Central’da envanterinizi görebileceğiniz ve yönetebileceğiniz bir sekme var. Burada her ürününüz için mevcut stok adedini, FBA’ye gönderdiyseniz transit haldekileri, satılmış ama kargolanmamış olanları vs. gösterir. Düzenli aralıklarla stoklarınızı kontrol etmek ve kritik seviyelere inen ürünleri yeniden tedarik etmek gerekir. Kritik seviye ne demek? Örneğin bir ürün günde ortalama 5 adet satıyor, stokta 50 adet kaldı ise 10 günlük stok var demektir. Yeni tedarik süreniz (sipariş vermek + üretici/kargo süreci) diyelim 30 gün ise hemen o an sipariş geç kalmışsınız, 20 gün stokout olacaksınız demektir. Bu yüzden önden planlama yapmalısınız.
Bunun için satış tahminleri ve yeniden sipariş noktası belirleme gibi yöntemler kullanılır. Amazon’da mevsimsellik de etkili olabilir, belli dönemlerde (örn. yılbaşı, yaz sezonu) talep artabilir. Geçmiş satış verilerinizi analiz edip bir formül geliştirebilirsiniz:
Yeniden Sipariş Noktası = (Günlük Ortalama Satış x Tedarik Süresi Gün) + Emniyet Stoğu.
Emniyet stoğu, öngörülemeyen talep artışları veya gecikmeler için eklenen paydır. Misal: 5/gün x 30 gün + 20 emniyet = 170 adet. Stok 170’e düşünce sipariş ver, 30 günde yeni stok gelir, elindekiler tam bitmeye yakın yeniler gelir.
Stok Dışı Kalmanın Zararları:
Amazon’da bir ürününüzün stoku biterse, listemeniz satışa kapalı duruma geçer. Bu süre içinde rakipler satışa devam eder, siz satış kaybedersiniz. Dahası, Amazon’un algoritması sürekli stok dışı kalan listeleri sevmez, arama sıralamanız düşer. Tekrar stoğa girince eski konumunu yakalaması zaman alabilir. Ayrıca FBA kullanıyorsanız, stok biterse Prime rozetini de kaybedersiniz. Bir müşteri ürün sayfanıza girip “Stok Dışı” ifadesini görürse belki bildirimi açık bırakabilir ama çoğu gider başka bir ürünü alır. Yani stok out mümkün mertebe kaçınılması gereken bir durum.
Aşırı Stok ve Maliyet:
Tam tersi durum da var: Bir üründen gereğinden fazla stok elinizde tutmak. Bu neden kötü? Birincisi, bağlanan sermaye var; o mala yatırdığınız para, belki 6 ayda anca eriyip nakde dönüşecek, bu arada siz o parayı başka yerde kullanamazsınız. İkincisi, FBA’de fazla stoğun bedeli var: Amazon belli eşiğin üstünde stok bulunduranlara ek depolama ücreti (overage fee) uygulayabiliyor. Hele 1 yıldan fazla yatan stoğa özel cezai depolama ücreti var dediğimiz gibi. Amazon 9 envanter yönetimi en iyi uygulaması arasında “doğru miktarda stok tutmak” vurgulanıyor. Bu optimum noktayı bulmak biraz deneyim ve analiz işi. Bazı satıcılar yavaş hareket eden (slow-moving) ürünleri clearance (indirim) yaparak eritip depoda yer açıyor, nakde çeviriyor. Bu mantıklı çünkü iki yıl satılmayan ürün belki hiç satılmayacak, en iyisi zararına da olsa satıp yerine hızlı giden ürün koymak.
İzleme ve Otomasyon Araçları:
Manuel olarak Excel ile de stok takibi yapabilirsiniz, ancak iş büyüdükçe zorlaşır. Amazon’un kendine ait Inventory Planning bölümü size öneriler verir: “Şu ürün 10 gün içinde stok tükenecek, yenile” gibi. Ürün bazında “restock inventory” aracı, ne kadar göndermeniz gerektiğini dahi hesaplar (geçmiş satışa dayalı). Bunları kullanın. İsterseniz Helium 10 Inventory Management, Jungle Scout Inventory Manager gibi ücretli araçlar da var, bunlar tüm envanterinizi çekip size optimize öneriler sunabilir. Amazon, IPI skoru üzerinden aslında diyor ki: “Stoklarını iyi yönet, ne çok ne az”.
SKU ve Depo Düzeni:
Eğer kendiniz de envanteri depoluyorsanız (FBM veya FBA öncesi sizde duruyorsa), depo içi düzen de önemli. Doğru ürün, doğru yerde. Amazon dev depolarında bile karışıklık olmaması için barkod sistemi kullanır (Sizin her ürününüz FNSKU barkodu ile takiple yerleştirilir). Siz de kendi envanterinizi barkod, etiket, düzenli raflama ile yönetin. Bazen satıcı karışıklık yapıyor, A ürünü yerine yanlışlıkla B’yi kargoluyor, bu hem müşteri memnuniyetsizliği hem de hesap sağlığı için kötü. Depoda organize olun, FIFO (first in first out) veya FEFO (first expire first out) gibi yöntemlerle (özellikle son kullanma tarihli ürünler için) eski stoğu önce gönderin, yeniler beklesin.
Envanter Raporları:
Seller Central’dan “Inventory Reports” indirip, tüm envanter durumunuzu dışarı alabilirsiniz. Orada FBA depo stoklarınız, satılabilir-satılamaz (hasarlı iade) ayırımlar, bekleyen transferler vs. yazar. Bu raporları periyodik tutmak, olası kayıp/çalıntı vs. var mı anlamak için de iyidir. Mesela Amazon bazen stoğunuzdan bir iki ürünü bulamayabilir (depoda kaybolur), siz fark etmezseniz kimse demez. Ama raporda bakarsınız, giriş çıkış sayıları tutmuyor, “inventory reconciliation” talep edersiniz, Amazon bulamazsa size ürün bedelini öder (FBA Lost/Damaged policy). Yani envanter takibi para iadesi alma konusunda bile kritik.
Çok Kanallı Envanter:
Eğer Amazon dışında da satış yapıyorsanız (kendi siteniz, diğer pazar yerleri), envanteri senkronize tutmak büyük zorluk. Bir yerde satılan stoğu diğer yerden düşmezseniz bir bakmışsınız Amazon’da var gözüken ürün aslında tükenmiş, siparişi iptal etmek zorunda kalacaksınız. Bunu önlemek için envanter yönetim yazılımları (Multi-channel inventory management) kullanabilirsiniz. Örneğin Linnworks, Sellbrite vb. hepsi bir envanter sistemi sunar, her kanaldan satış oldukça stok düşer, tek havuzdan yönetirsiniz. Yoksa manuel yapacaksanız ekstra dikkat ve disiplin gerekir.
Sonuç olarak, “ölçemezsen yönetemezsin” mottosu envanter için geçerli. Stoklarınızın akışını her an ölçümlemeli ve proaktif adımlar atmalısınız. İyi envanter yönetimi, Amazon’da satış yaparak para kazanma işinizi kârlı ve sorunsuz kılar: Ne müşteri yokluğa düşer ne de siz gereksiz masrafa. Kısacası, arka planda sağlam duruş sergileyen stok yönetimi, ön taraftaki satış başarınızın gizli kahramanı olacaktır.
Amazon'da Başarılı Olma Yolları

Bu noktaya kadar Amazon’da satış yapmanın teknik, stratejik ve operasyonel birçok yönünü ele aldık. Son başlığımızda ise biraz daha genel bakarak, Amazon’da başarılı olma yollarını ve ipuçlarını özetleyelim. Burada bahsedeceklerimiz, önceki bölümlerin doğal bir bileşkesi olacak ve belki de işin mentalite (zihniyet) tarafına değinecek.
1. Doğru Ürün ve Pazar Seçimi: Başarının temeli en başta geliyor: ne satacağınıza karar vermek. Kârlı, talep gören ama aşırı rekabeti olmayan ürünleri hedefleyin. Niş pazarları değerlendirin. Kendi markanızı yaratıyorsanız, ürününüzü gerçekten farklılaştıracak (kalite, fonksiyon, tasarım vb.) yönler bulun. Sıradan bir ürünü kopyala-yapıştır yapmak yerine, müşteri sorunlarına çözüm sunan veya mevcut ürünü bir adım ileri taşıyan fikirlerle gelin. Bu hem uzun vadeli müşteri memnuniyeti getirir hem de rakipsiz alan yaratır. Ayrıca pazar araştırması yaparken Amazon’un yanı sıra Trendyol, AliExpress, Etsy gibi platformlarda ne trend bir bakın; bazen bir platformda popüler olup Amazon’da eksik olan fırsatlar yakalanabilir.
2. Müşteri Odaklı Olun: Amazon’un da benimsediği en önemli prensip budur. “Müşteri Takıntısı” (Customer Obsession) diye adlandırırlar. Siz de işinizi kurarken her kararı müşteri deneyimini düşünerek verin. Bu, ürün kalitesi kadar, listeleme bilgisinin açıklığı, fiyatlandırmanın adil olması, kargonun hızlı ve sağlam olması, satış sonrası desteğe kadar uzanır. Mutlu müşteri sadık müşteri demektir, ayrıca iyi yorumlar ve ağızdan ağıza referans getirir. Amazon ekosisteminde memnun müşteriler sayesinde organik olarak büyüme yakalarsınız.
3. Veriye Dayalı Hareket Edin: Amazon’da gut feeling (içgüdü) her zaman yeterli değil, mutlaka verileri de kullanın. Satış raporları, reklam raporları, Amazon Brand Analytics vs. her yerde veri var. Fiyat testinde bile A/B yapın (bir hafta 99 TL, bir hafta 109 TL deneyip dönüşüme etkisine bakın). Hangi anahtar kelimeden kaç satış gelmiş, hangi ürün varyasyonu daha çok satıyor, hangi saatte reklam tıklaması artıyor… Tüm bu bulgular, işinizi optimize etmenizi sağlar. Amazon arayüzünde bile iş zekası sunan paneller var (örneğin “Ürün fırsatları” paneli). Kişisel tahminleri veya sabit fikirleri bir kenara bırakıp, objektif veriler ne diyorsa onu dikkate alın.
4. Sürekli Öğrenin ve Uyum Sağlayın: E-ticaret sektörü değişken. Amazon’un politikaları, algoritmaları bile değişebiliyor. Rakiplerinizin hamleleri, yeni trendler her an çıkabilir. Bu nedenle kendinizi güncel tutun. Amazon ile ilgili haberleri, blogları (mesela SellerCentral duyurular bölümü), YouTube kanallarını takip edin. Örneğin yeni bir reklam özelliği çıkmıştır, rakiplerden önce deneyen avantaj kazanır. Veya Amazon bir kural değişikliği yapar, adapte olmayan cezalandırılır. Siz hep tetikte olun. Ayrıca networking yapın; diğer satıcılarla fikir alışverişi gruplarında bulunun. Belki kimsenin aklına gelmeyen bir ipucunu bir sohbetten öğrenebilirsiniz.
5. Markalaşma ve Uzun Vadeli Bakış: Sırf hızlı kâr için günübirlik iş yapmaya kalkmayın. Amazon’da belki ilk başta arbitraj/dropshipping ile test yaparsınız ama sürdürülebilir büyüme için bir marka yaratmak, müşteri tabanı oluşturmak daha iyidir. Markalaşmak sadece logo basmak değil, tutarlı kalite ve hizmet sunmaktır. Örneğin ambalajınıza özen gösterin, küçük bir teşekkür notu ekleyin (kural dışına çıkmadan). Müşteriler markanızı hatırlasın, tekrar aratsın isteriz. Hatta Amazon dışında sosyal medya varlığınızı da oluşturabilirsiniz (Instagram’da markanızın sayfası, belki oradan Amazon’a trafik çekme). Uzun vadeli düşünürseniz kısa vadeli ufak fırsatları kaçırıyor gibi görünseniz de, kalıcı bir iş inşa edersiniz.
6. Finansal Disiplin ve Kârlılık: Satışlar güzel gidiyor diye rehavete kapılmak kolaydır. Ancak unutmayın, ciro değil kâr önemlidir. Gelir-gider takibini iyi yapın. Amazon ödemeleri iki haftada bir gelirken nakit akışınızı planlayın (tedarikçiye, kargoya, vergiye vs. para lazım olacak). Bazen büyümek için mevcut kârı stoğa yatırmanız gerekebilir, planlı yapın. Gereksiz harcamalardan kaçının ama işinize yarayacak yatırımdan da (örneğin iyi bir ürün fotoğrafı çektirmek gibi) kaçınmayın. Fiyatları belirlerken piyasa ile kâr arasında denge kurun. Kârsız satış uzun süre yapılamaz; belki lansmanda biraz agresif olunabilir ama sonrasında fiyat optimizasyonu şart.
7. Müşteri Geri Bildirimlerini Dikkate Alın: Olumsuz bir yorum mu aldınız? Moralinizi bozmak yerine buradan öğrenin. Müşteri “ürünün malzemesi dayanıksız” diyorsa, belki sonraki üretimde malzemeyi geliştirme vakti gelmiştir. Ya da “ambalaj ezilmiş” diyorsa, paketlemeyi güçlendirin. Müşteriler aslında size ürününüzü nasıl daha iyi yapacağınızın ipuçlarını verir. Bu geri dönüş döngüsünü uygulayan satıcılar sürekli iyileşir ve rakiplerini geride bırakır.
8. Dürüstlük ve İş Etiği: Amazon platformunda haksız rekabet taktiklerine başvurmayın. Örneğin rakip ürünlere sahte olumsuz yorum yaptırmak, kendi ürününüze sahte olumlu yorum satın almak (ki Amazon tespit ederse hesabı uçurur), rakibin listesine saldırmak gibi illegal/etik dışı işler kısa vadede kazandırsa da yakalanmanız an meselesi. Amazon bu konularda yapay zeka ve dedektif gibi ekiplerle çalışıyor. Temiz ve dürüst bir iş yürütürseniz, hem vicdanen rahat edersiniz hem de uzun vadede güveniniz sarsılmaz. Zaten şeffaf platform, müşteri aptal değil, kandırılmayı anlar.
9. Sabır ve Azim: Amazon’da büyük başarılar genelde birkaç ayda gelmez (istisnalar hariç). İlk ürün seçiminiz isabetsiz olabilir, zarar edebilirsiniz. Öğrenme eğrisi can sıkıcı gelebilir. Bu noktalarda pes etmeyip ders çıkararak devam edenler başarıya ulaşıyor. Sabırlı olun, her hatayı bir öğrenim olarak görün. Amazon, bir maraton gibi. Adım adım ölçek büyür. İlk yıl belki küçük bir ciro, ikinci yıl katlanır, üçüncü yıl markanız tanınır hale gelir. Bu sabrı gösterebilirseniz, sonunda sürekli gelir getiren bir işiniz olur.
10. Müşteri İletişimi ve Marka Sadakati: Amazon’da müşteri bilgileri kısıtlı paylaşıldığından direk bir CRM kurmak zor, ama her satış bir fırsat. Müşteri ile Amazon’un izin verdiği ölçüde iyi iletişim kurun. Örneğin satış sonrası mesajda nazikçe memnuniyetini sormak, sorun varsa çözüm önermek, memnunsa yorumunu beklemek (kural çerçevesinde) iyi bir dokunuş olabilir. Bazı marka sahipleri, ürün kutusuna küçük marka hikayesi veya sosyal medya hesap bilgisi ekliyor, kullanıcı oradan takip etmeye başlayabiliyor. Bunlar marka sadakati için adımlar.
Sonuç olarak, Amazon’da başarılı olma yolları, kısmen geleneksel ticaretin iyi uygulamaları kısmen de Amazon’a özgü inceliklerin bileşimidir. Bu platformda başarı bir gecede değil, planlı ve özverili çalışmayla gelir. Tüm bu konuştuğumuz noktaları bir araya getirdiğinizde, Amazon’da işinizi büyütmek için sağlam bir temel inşa etmiş olacaksınız. Her başlığın özeti aslında şu: Amazon’da satış yaparak para kazanma mümkün ve binlerce kişi yapıyor, siz de yapabilirsiniz; yeter ki sistemli çalışın, müşteri odaklı olun ve oyunun kurallarını iyi oynayın. 🚀
Sonuç olarak, Amazon'da satış yaparak para kazanma, doğru stratejiler uygulandığında son derece kârlı ve sürdürülebilir bir işe dönüşebilir. Bu kapsamlı rehberde ele aldığımız her bir başlık, başarınızın bir yapıtaşıdır. Girişte de belirttiğimiz gibi, Amazon dünyanın en büyük pazaryerlerinden biri ve burada yerinizi almak istiyorsanız bilgili, hazırlıklı ve motive olmalısınız. Bahsettiğimiz tüm ipuçlarını hayata geçirdiğinizde, Amazon’daki işinizi adım adım büyütecek ve hedeflediğiniz gelirlere ulaşabileceksiniz. Unutmayın, her büyük başarı bir zamanlar küçük bir başlangıçtı. Siz de bugün sağlam bir başlangıç yaparak, Amazon’da kendi başarı hikayenizi yazabilirsiniz.
Bol satışlar ve başarılar! 🎉
Sıkça Sorulan Sorular (S.S.S.)
1. Amazon’da satış yapmak için şirket kurmak gerekli mi?
Evet, Amazon Türkiye’de (Amazon.com.tr’de) satış yapmak için vergi mükellefi olmanız gerekiyor. Bu da şahıs şirketi, limited şirket gibi bir şirket kurmayı gerektirir. Amazon kayıt aşamasında vergi kimlik numarası veya TC kimlik numarası ister. Yani faturalı satış yapmanız şart. Şahıs şirketi küçük ölçekli satıcılar için yeterli ve kuruluşu kolay bir seçenektir.
2. Amazon’da bireysel olarak satış yapamaz mıyım?
Amazon, bazı ülkelerde bireysel satıcı planı sunsa da (örneğin ABD’de “Individual Plan”), Türkiye’de şu an tüm satıcıların vergi mükellefi olması bekleniyor. Zaten işin ciddiyetini düşünürsek, düzenli satış yapacaksanız şirket kurmak hem yasal zorunluluk hem de profesyonel bir yaklaşım olacaktır.
3. Amazon FBA ile FBM arasındaki fark nedir?
FBA (Fulfillment by Amazon), ürünlerinizi Amazon depolarına gönderdiğiniz ve sipariş olduğunda Amazon’un kargolama, müşteri hizmeti gibi işlemleri yaptığı modeldir. FBM (Fulfilled by Merchant) ise ürünleri kendi depoladığınız ve müşteri siparişi gelince kendiniz kargoladığınız modeldir. FBA’de Prime avantajı ve lojistik kolaylık varken, FBM’de operasyon sizde olduğu için daha fazla kontrol ve belki düşük maliyet olabilir. Hangisini seçeceğiniz iş modelinize ve ürün tipine bağlı.
4. Amazon ürün sayfasında Buy Box nedir?
Buy Box, bir ürün sayfasındaki “Sepete Ekle” veya “Şimdi Satın Al” butonunun bulunduğu kutudur. Bir ürünü birden fazla satıcı satıyorsa, hepsi aynı sayfada listelenir ama Buy Box genellikle tek bir satıcıya ait olur. Bu satıcı, fiyat, performans ve FBA kullanımı gibi kriterlerde en iyi görülen satıcıdır. Buy Box kazanmak, satışları ciddi artırır çünkü çoğu müşteri direkt sepete eklerken Buy Box sahibinden alır.
5. Amazon’da ürünlerime yorum almak için ne yapabilirim?
Öncelikle, Amazon politikalarına uygun şekilde dürüst yorumlar hedeflemelisiniz. Ürün paketinize veya sonrası mesajlarına nazik bir notla müşteriden memnunsa değerlendirme bırakmasını istemek serbesttir (ama 5 yıldız istemek yasaktır). Ayrıca Amazon’un Vine Programı marka tescilli satıcılar için bir seçenektir; ürünlerinizi Amazon’un seçkin yorumcularına göndererek objektif yorum almalarını sağlayabilirsiniz. İyi bir ürün ve hizmet sunduğunuzda zaten organik olarak da zamanla yorumlar birikecektir.
6. Amazon’da satış yaparken ne tür vergiler ödemem gerekiyor?
Türkiye’de şirket olarak satış yaptığınızda, sattığınız ürünlerden KDV tahsil edip devlete ödemeniz gerekir (genelde %18, gıda kitap vs. %1-8 olabilir). Yıl sonunda kazancınız üzerinden gelir veya kurumlar vergisi ödersiniz (şahıs şirketi için dilimlere göre %15-40 gelir vergisi, ltd için %25 kurumlar vergisi). Amazon komisyon faturaları da KDV’li gelir, onları gider yazabilirsiniz. Bu konularda bir muhasebeci ile çalışmanız önemlidir.
7. Amazon hangi kategorilerde satışa izin veriyor, yasaklı ürünler nelerdir?
Amazon, çok geniş kategori yelpazesine izin verir ancak bazı kategoriler kısıtlı veya tamamen yasaktır. Örneğin ilaç, reçeteli ürünler, tütün, ateşli silah, çakmak gazı, bazı yetişkin içerikli ürünler yasaktır. Gıda, kozmetik, takviye edici gıda, tıbbi cihaz gibi ürünler de ek belge/onay gerektirebilir. Satışa başlamadan önce Amazon’un yasaklı ürünler ve kısıtlı kategoriler listesini mutlaka inceleyin.
8. Amazon kargo ücretleri nasıl işliyor?
FBA kullanırsanız, müşteriye giden kargo için ücret ödemezsiniz; müşteri Prime ise ücretsiz, değilse de kargo ücreti öder ya da uygun koşul varsa ücretsiz kargo alır. Ama siz FBA hizmet ücreti ödemiş olursunuz (bu ücret kargo dahil bir hizmettir). FBM yapıyorsanız, kargo ücretini ya alıcı öder ya siz karşılayacak şekilde fiyatlandırırsınız. Amazon, FBM satıcılarına belirli kargo ücreti aralıkları sunar veya sizin belirlediğiniz sabit ücreti müşteriye yansıtır. Türkiye’de genelde 50 TL altı siparişlerde müşteri kargo ödüyor, üzeri ücretsiz gibi satıcılar politika belirleyebiliyor.
9. Amazon Prime Day nedir? Satıcılar nasıl katılır?
Prime Day, Amazon’un her yıl Prime abonelerine özel yaptığı büyük indirim günleridir (genellikle yaz ortasında). Satıcılar, Prime Day’e özel indirimler ve kampanyalar planlayabilir. Örneğin Lightning Deal (sınırlı süreli fırsat) için başvurabilirsiniz ya da kuponlarla indirim yapabilirsiniz. Prime Day’de satış patlamaları yaşanabilir, o yüzden stokunuzu hazırlayıp, kampanya aracılığıyla ürünlerinizi listelemek akıllıcadır. Amazon bazen satıcılara e-posta gönderip Prime Day fırsatları için ürün önermelerini ister.
10. Amazon komisyon oranları ne kadar?
Amazon, kategoriye göre değişen bir satış komisyonu alır (Referral Fee). Çoğu kategoride %10-15 bandındadır. Örneğin elektronik %6-8, bilgisayar %5, kitap %15, giyim %17 (yaklaşık değerler). Ayrıca her satış için, eğer Profesyonel planınız yoksa 0.99 USD gibi bir listeleme ücreti alır (Türkiye’de şu an bireysel plan yok, direkt pro plan mantığı var). FBA kullanırsanız ekstra FBA işlem ücreti alınır (ürünün boyut/ağırlığına bağlı). Amazon satış yapmadan önce kategori komisyonlarına göz atarak fiyatlamanızı ayarlamalısınız.
11. Amazon’da reklam (sponsorlu) verirsem bütçem biterse ne olur?
Amazon reklamlarında günlük veya kampanya toplam bütçesi belirlersiniz. Bütçeniz bittiğinde o gün için reklamlarınız durur, fazla ödeme yapmazsınız. Reklam vermek tamamen sizin kontrolünüzdedir; isterseniz hiç reklam vermezsiniz, isterseniz belirli ürünlere verirsiniz. Tavsiye edilen, özellikle yeni ürünler için bir miktar reklam bütçesi ayırmak ve dönüşümleri takip ederek optimize etmektir.
12. Olumsuz yorum alırsam silebilir miyim?
Ürün incelemeleri (yıldız ve yorum), satıcı tarafından silinemez veya değiştirilemez. Amazon da genelde silmez (ancak küfür, hakaret, spam içerik varsa Amazon kaldırabilir). Olumsuz bir yorum aldıysanız, ürün sayfasında herkese açık şekilde yanıt verme şansınız yok (sadece 1 yıldız yorumlara “yararlı olmayan” diye oylama yapılabilir ama bu çok etkilemez). Yapılacak en iyi şey, müşteriyle Amazon mesajından iletişime geçip sorunu çözmeye çalışmaktır. Eğer müşteri isterse sonradan yorumunu güncelleyebilir ama bunu talep etmek de kuralen çok limitli (doğrudan “yorumunu değiştir” demek yasak). Satıcı performans yorumları (seller feedback) için ise, haksız bir yorum varsa Amazon’dan kaldırmasını talep edebilirsiniz, özellikle ürünle ilgili şey yazılmışsa (ürün yorumunu yanlışlıkla satıcıya yazmışsa) Amazon bunu silebiliyor.
13. Amazon Satıcı Merkezi (Seller Central) hangi dillerde destek sunuyor?
Amazon Seller Central arayüzü Türkiye’de Türkçe olarak kullanılabiliyor. Ayrıca İngilizce başta olmak üzere birden fazla dil seçeneği var. Destek dökümanlarının çoğu Türkçeye çevrilmiş durumda. Bunun yanı sıra satıcı destek birimine Türkçe yazabilirsiniz, Türkçe bilen temsilciler yanıtlıyor (her zaman olmasa da genelde). Yani dil konusunda yerelleştirme mevcut, ancak güncel blog/duyuru içerikleri bazen sadece İngilizce olabiliyor, onları da çeviri araçlarıyla okuyabilirsiniz.
14. Amazon depo adresleri ve kargosu nasıl çalışıyor (FBA için)?
Siz FBA satıcısı olarak, Seller Central’dan “FBA inbound shipment” oluşturduğunuzda Amazon size bir depoya gönderi hazırlamanızı söyler. Türkiye’de şu an Amazon’un İstanbuldaki depoları kullanılıyor (Gebze Kocaeli’de merkez açıldı, onun adresi gelebilir). Ürünlerinizi istenen adrese Amazon’un belirttiği koli standartlarında ve etiketlemeyle gönderiyorsunuz. Amazon’un anlaşmalı kargoları ile indirimli gönderim sağlanabiliyor (bu detaylar Seller Central’da size sunulur). Depo teslim alıp stok kaydeder, sonrası siparişlerde Amazon halleder. Siz de stok seviyesini ve satışları panelden izlersiniz.
15. Amazon’da rakip analizini nasıl yaparım?
Bunun için manuel ve araç destekli yöntemler var. Manuel olarak Amazon’da ürün arayıp, benzer ürünlerde rakiplerin fiyat, yorum, FBA olup olmama durumlarına bakabilirsiniz. Araç olarak Helium 10, Jungle Scout gibi yazılımlar rakip ürünlerin tahmini satış adetlerini, hangi anahtar kelimelerde listelendiklerini gösterir. Ayrıca Keepa adlı araç, bir ürünün fiyat ve stok geçmişini verir. Rakip analizinde amaç, piyasadaki boşlukları ve rekabet düzeyini anlamaktır. Örneğin ilk sayfadaki ürünlerin ortalama yorumu 4.2 ise ve siz daha kaliteli ürünle 4.7 ortalama tutturabilecekseniz avantaj olur. Ya da herkes 199 TL’ye satıyor, siz 149’a kârlı satabiliyorsanız bu da bir strateji olabilir (fiyat rekabeti).
16. Amazon Global Selling nedir?
Amazon Global Selling, ülkenizdeki Amazon pazar yerinin dışında diğer ülkelerin Amazon platformlarında da satış yapma programıdır. Örneğin Türkiye’deki bir satıcı olarak Amazon Amerika veya Avrupa’da satış yapabilirsiniz. Bunun için ilgili ülkenin Seller Central’ına kayıt olursunuz (bazı bölgeler birleşik – Avrupa ortak panel, Kuzey Amerika ortak panel gibi). Ürünlerinizi o pazara uygun şekilde listeleyip, ya müşteriye uluslararası kargo ile gönderirsiniz (masraflı ve yavaş olabilir) ya da ilgili bölgede FBA depo kullanırsınız (daha iyi hizmet ama operasyonu karmaşık). Global Selling ile sınır ötesi e-ticaret yaparak müşteri kitlenizi genişletebilirsiniz. Ancak gümrük, vergi, kargo gibi konuları iyi planlamak gerek.
17. Amazon SEO nedir?
Amazon SEO, Amazon’un arama motoru olan A9 algoritmasına yönelik optimizasyon demektir. Yani ürün listelemenizin Amazon arama sonuçlarında üst sıralarda çıkması için yapılan işler. Buna, ürün başlığına doğru anahtar kelimeleri koymak, backend keywords (görünmeyen anahtar kelime alanları) doldurmak, ürün açıklamasını zenginleştirmek, yüksek dönüşüm ve iyi yorum elde ederek algoritmada yükselmek gibi unsurlar dahildir. Amazon SEO’da satış hızı ve dönüşüm oranı çok etkilidir; yani ürününüz çok satarsa ve aramadan gelenler alıyorsa Amazon sizi daha da yukarı çıkarır. Bu nedenle SEO, Amazon PPC ile de bağlantılıdır – reklama yatırım, organik sıralamayı güçlendirir.
18. Amazon kargo süresi ve Prime teslimat süreleri nedir?
Prime üyeler için Amazon Türkiye’de genelde 1 gün veya 2 gün içinde teslim hedefi vardır (İstanbul içi aynı gün teslimat bile sunuluyor). Prime olmayanlar için standart kargo 2-3 iş günü sürer genellikle. Bu süreler, Amazon’un kargo ağı ve anlaşmalı kuryeleriyle sağlanır. Satıcı olarak FBA kullanıyorsanız bunlara dahilsiniz. FBM yapıyorsanız, Amazon’un belirlediği kargo süre taahhütlerine uymalısınız. Siz ürünü zamanında kargoya verirseniz, kargo firmasının teslim süresi müşteriye tahmini olarak gösterilir (ör. “3-5 gün içinde teslim”). Prime rozetiniz yoksa birçok müşteri özellikle hızlı ürün ararken sizi filtreleyebilir, bunu unutmayın.
19. Amazon’da iade politikası nasıldır? Satıcı olarak iadelere hazırlıklı olmalı mıyım?
Amazon müşteri memnuniyeti odaklı olduğu için oldukça esnek bir iade politikası sunar. Prime üyeler çoğu ürünü 30 gün içinde sorgusuz iade edebilir. Giyim/ayakkabı gibi kategorilerde bu süre 30 günü de aşabiliyor. Müşteri iade talep ettiğinde, eğer FBA ise Amazon ürünü geri alır, stokunuza koyar (satılabilir durumdaysa) ve müşteriye ücret iadesi yapar. Sizden bir işlem istenmez, ancak iade edilen ürünün kargo masrafı ve iade işlem hizmet bedeli gibi ufak kesintiler size yansıtılabilir (kısmi olarak). FBM’de ise iade talebi size gelir, siz onaylar ve müşteriye adresinizi verirsiniz, ürün size gelir, kontrol edip iade ödemesini yaparsınız. Müşteri memnuniyeti için iadelere karşı anlayışlı olmalısınız. Arızalı/ayıplı ürün iadesinde müşteriden kargo ücreti almamak gerekir. İadeler belli bir oranın altındaysa sorun yok ama oranın çok yükselmesi (özellikle “Ürün beklentimi karşılamadı” tarzı iadeler) bir soruna işaret edebilir, ürün açıklamanızı veya kalitesini gözden geçirin.
20. Amazon’da satış yapmak 2025’te hala fırsat sunuyor mu, rekabet çok mu yüksek?
Amazon’da rekabet bazı kategorilerde gerçekten yoğun, özellikle elektronik, telefon aksesuarı gibi alanlar doymuş durumda. Ancak Amazon sürekli büyüyen bir pazar; yeni ürünlere, yeni markalara yer var. 2025 itibarıyla bile Amazon, ABD e-ticaretinin yaklaşık %38’ine hakim ve büyüyor. Türkiye’de Amazon pazar payı daha düşük ama hızlı yükseliyor. Yani platform büyüdükçe yeni müşteri kitlesi geliyor ve yeni fırsatlar doğuyor. Önemli olan iyi bir araştırmayla doğru ürünü bulmak ve yukarıda anlattığımız gibi profesyonelce hareket etmek. Hala sıfırdan başlayıp büyük başarı hikayeleri çıkabiliyor. Özellikle özel markalı ürünler (private label) veya yenilikçi ürünler için fırsat var. “Rekabet yüksek, girilmez” demek yerine “rakiplerin yapmadığını ben nasıl yaparım” diye bakmalı. Kısacası, evet fırsat sunuyor; ama kolay kazanç değil, akıllı ve planlı çalışmanın karşılığı olarak kazanç sunuyor. Çoğu kişi emek harcamadan hemen sonuç beklediği için başarılı olamıyor, siz onlardan olmayın. Yani tam şimdi, bilgiyle donanmış şekilde başlamak için aslında doğru zaman. 😉